Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Tuvaldeki en kara renk

Bedri Baykam olayını haber bültenlerinde izlemişsinizdir. Şimdi herkes aynı klişenin üzerinde tepinecek: "İnsanlık ölmüş kardeşşş!" Bedri Baykam yardım isterken, arabasının kapısını kilitleyip kaçan gri aracın sürücüsü bulunup medyada linç edilecek.
Peki tek suçlu (!) o mu? Baykam, dakikalar boyunca eli karnında çığlık atarken yanına kaç kişi geldi? Gün ortasında Akatlar gibi 'şehrin göbeğinde' herkes, olan biteni seyretmiyor muydu?
Bu 'seyretmek' lafının üzerinde durmak istiyorum. Televizyon hepimizi hayata karşı 'seyirci' yaptı. Şiddeti, cinayeti, saldırıyı ekranda o kadar çok izler olduk ki, 'seyirci psikolojisinden' bir türlü kurtulamıyoruz. Gerçek hayatı da 'ekran' gibi izliyoruz. İşte televizyonun 'uyuşturucu' etkisinin en bariz örneği...
Bir de insanlarımız polisten, bürokrasiden çekindiği ve adalete yeterince güvenemediği için yardıma yanaşmıyor. "Ya arabama aldığım adam ölürse, ben polise ne derim?" kaygısı, ruhumuzdaki insanlığı tiner gibi uçuruveriyor... Neden suçlandığını bile bilmeden yıllarca hapishanelerde çürüyen insanların ülkesinde, ne yazık ki kimse 'risk almak' istemiyor! Yazık... Çok yazık...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA