Adını bu köşede anıp reklamını yapmak istemediğim bir illet var. Son yıllarda gençlerimizin canını alan, sentetik bir uyuşturucu...
Gün geçmiyor ki, bir evladımız kaldırımlarda can çekişe çekişe ölmesin. Kullanım yaşı giderek düşüyor. Temin etme olanağı giderek artıyor, kullanımı yaygınlaşıyor. Polisiye önlemlerin yanı sıra, ebeveynlerin de bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi şart.
Bunun için de en önemli görev, medyaya düşüyor. Pek çok haber programında, söyleşide ve bültende konuyla ilgili haber ve yorumlara rastlıyor, seviniyorum. Hepsinin çözümde yardımcı olacağına inanıyorum. Ama bazen bilinç oluşturayım, uyarayım derken, istemeden uyuşturucu tacirlerinin ekmeğine yağ sürülüyor.
Geçen hafta Kanal D'nin ana haber bülteninde bir dosya yayınlandı. Bu illeti kullanan gençlerle, çocuklarını toprağa veren ailelerle, topyekun uyuşturucuya savaş açan semt sakinleriyle söyleşiler yayınlandı. Ama bunlar yapılırken, çok önemli bir kural ihlal edildi. Uyuşturucunun temin edildiği semtin ismi verildi, ticaretin yapıldığı metruk viranenin yeri tarif edildi, görüntüleri ekrana taşındı. En kötüsü, uyuşturucunun 'fişek' olarak adlandırılan bir dozunun 'fiyatı' telaffuz edildi. Oysa bu 'can alıcı' detay, 'mahrem' olarak saklanmalı, çocukların aklına karpuz kabuğu düşürülmemeliydi. Yapılmadı...