Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

İnsanlık ölmemiş yahu!

Pazar günü TRT 1 ekranlarında başlayan yeni program 'Sen Olsan Ne Yapardın?' bana işte böyle dedirtti.
Altan Erkekli'nin harika sunumuyla ekrana gelen program, toplumun duyarlılık ve yardımseverlik düzeyini ölçen bir sosyal laboratuvar gibi... Çeşitli mekanlara gizli kameralar yerleştiriliyor. Mağdur rolünde bir oyuncu ve ona eşlik eden gizli işbirlikçiler var. Sıradan vatandaşlar ise gözleri önünde gelişen dramatik olaylara verdikleri tepkilerle farkında olmadan başrolü üstleniyorlar.
İlk kurmaca hikayede bir kadın (oyuncu) markette süt, ekmek ve bebek bezi alıp kredi kartını uzatıyor.
Kasiyer (işbirlikçi) kartın bakiyesinin yetersiz olduğunu söylüyor. Kadının cebinden çıkardığı para ise ödemenin yarısını bile karşılamıyor. Bu durumda kadın ağlamaya başlıyor. Kasiyere, aldıklarının bir kısmını bırakmak istediğini ama evde çocuğunun ağladığını söyleyip gözyaşlarına boğuluyor. İşte, gözlere nem bulutları taşıyan gelişmeler de ondan sonra başlıyor. Kuyruktakilerin kimi parayı ödemek için yarışıyor, kimi genç anneyi teselli edip "Hepimizin başına gelir böyle şeyler ağlama yavrum" diyor, kimi de annenin onurunu kırmamak için markete gizlice ödeme yapmaya çalışıyor.
İkinci öykü ise bir kafeteryada geçiyor. Sözde, oyuncu olmak için Adana'daki evinden kaçan 16 yaşındaki kız (oyuncu), yan masada her şeyden habersiz oturan genç çifte kalacak bir yere ihtiyacı olduğunu söylüyor. O sırada diğer masada konuşmalara kulak misafiri olan playboy kılıklı delikanlı (oyuncu) söze giriyor ve kıza "Benim arkadaşım size kalacak yer ayarlayabilir. Ben lavaboya gidiyorum, çıkınca beraber gideriz" diyor. Kız da kabul edip beklemeye koyuluyor. O dakikadan sonra kafeteryada vicdanlı ve duyarlı vatandaşlar ile umursamazlar arasındaki fark da ortaya çıkıyor. İlk gruba girenler kıza nasihat verip o adamla gitmesini engellemeye çalışıyor, diğerleri ise kayıtsızca kahvelerini yudumlamaya devam ediyor.
Benim izlediğim bölümde hep yardımsever insanlar vardı. Herkes mağdurlara yardımcı olmak için birbiriyle yarışıp sonunda sunucu Altan Erkekli'nin takdir dolu sözleriyle onurlandılar. Peki ya kötü örnekler? Sanırım ilk bölümden milletin insanlık adına umudu kırılmasın diye onları yayınlamadılar!
KISSADAN HİSSE 1: Öncelikle Allah için iyilik yapın. Ama kahraman olmak ya da vurdumduymazlıkla suçlanmak arasındaki farkın, arkanızdaki aynanın ardına gizlenmiş bir kamerada saklı olma ihtimalini de aklınızdan çıkarmayın.
KISSADAN HİSSE 2: Televizyon sektörünün işverenleri, tutmayan dizilerin başrol oyuncularına milyonlar ödemekten bıkmış olmalı ki artık gözlerini sıradan vatandaşın 'bedava' oyununa dikti. Andy Warhol'un dediği gibi, bir gün herkes 15 dakikalığına bile olsa şöhret olacak.
KISSADAN HİSSE 3: Vatandaşın gerçek dünyası bu kadar dram ya da mizah yüklüyken, uydurma dizileri kim izler artık?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA