Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Erkek vücudundan reyting süzmek

FOX'un yeni dizisi Bay Yanlış'ın başrolünde Can Yaman var. Kimdir Can Yaman? Gerçekten de yaman vücutlu bir adam. Adeta bir adale yığını. Belli ki spor salonları evi olmuş. Vücuduna çokça yatırım yapmış. Onu yurt dışında katıldığı bir canlı yayında izleyici hanımlardan birini cazibesini kanıtlamak için arka odaya davet ederken filan izlemiştik.
Bay Yanlış'ın ilk bölümünde Can Yaman'ın soyunduğu sahneler, giyinik olduklarının üç misliydi. Belli ki dizinin yapımcısı ve yönetmeni de reyting adına Can Yaman'ın vücuduna yatırım yapmış. Genç kızlar burunlarını ekrana yapıştıracak, en kestirme ve ucuz yoldan reyting damıtılacak.
Bugüne kadar hep kadın vücudunun dizi, film ve reklamlarda ticari meta olarak kullanılması eleştirilirdi. Ama bakıyorum da erkek vücudunun aynı yöntemle kullanılmasına kimse ses çıkarmıyor. Bana göre Bay Yanlış'ın en büyük yanlışı işte tam da bu!

Irkçılık renklerden mi ibaret?
Irkçılık, çağımızın en tehlikeli virüslerinden biri. 'Pik' yaptığı zamanlarda şehirler yakılıp yıkılıyor. Ancak ırkçılığın tehlikelerini vurgulamak ya da insan renkleri arasında 'eşitliği' sağlamak adına ortaya konulan söylemler ve eylemler tam aksi etki yaratıyor. Geçenlerde bizim gazetenin birinci sayfa haberleri arasında biri dikkatimi çekti: "Satrançta ırkçılık tartışması... 'Beyaz taşlar oyuna başlar' kuralı ırkçılık mı içeriyor?" şeklindeki haberi gülümseyerek okudum. Çünkü bana göre bu tartışmanın, dünya üzerinden ırkçılığı kaldırmaya hiçbir faydası olmazdı. Olsa olsa renkler arasındaki dikenli telleri iki katına çıkartırdı.
Beyaz-siyah kontrastı dünyada insanlıktan önce vardı. İnsanlar daha sonra renklere çeşitli anlamlar yüklediler. Irkçılığın tarihçesi ise sadece 200 yıl. Renk betimlemelerini her seferinde ırkçılığa yorarsak işin içinden çıkamayız. Böyle giderse biri çıkıp, "Neden barışın sembolü beyaz güvercin? Kara karga olsun" diye saçma sapan bir öneriyle karşımıza çıkabilir. Bir başkası "Beyaz yalan deyimi ırkçılık içeriyor" diyebilir. "Temizlik, saflık ve masumiyetin ifadesi sayılan beyaz gelinlikler artık giyilmemeli" diye protesto gösterileri yapanları düşünebiliyor musunuz?
Diyeceğim o ki; ırkçılığın çözümü nalburlardaki boya kartelalarından geçmiyor. Yüreğimizde ışığı ayrıştıran değil, birleştiren prizmalara ihtiyacımız var.

Kerem Alışık Halkbank'ı uçurdu
Halkbank'ın yeni reklamı için Kerem Alışık'ın seçilmesini bu sütunlarda 'tam isabet' olarak değerlendirmiştim. Çünkü üstün oyunculuk performansının yanı sıra bankanın "Önce halk, sonra bankayız" konseptine son derece uygun bir 'halk adamı' karakterine sahipti. Her daim koruduğu samimiyeti ise inandırıcılık katsayısını yüksek tutuyordu.
Bu öngörüm, istatistik olarak da kanıtlandı. Halkbank'ın Kerem Alışık'lı yeni reklam kampanyası Haziran ayının ilk yarısında tüm kategorilerde zirveye oturdu. Reklam filmi, Adwatch araştırmasının sonuçlarına göre hem tüm kategorilerde hem de bankacılık ve finans kategorisinde iki hafta üst üste en fazla hatırlanan reklam oldu.

Gaf kürsüsü
14 kişilik aracından tam 37 yolcu çıkan yüzsüz minibüs şoförü, bir de polise itiraz etmesin mi? "Ben 25 saydım. Sen sayı saymasını bilmiyorsun. Matematiğin mi zayıf senin?"

Zap'tiye
Haliç yeniden eski rezil haline dönmek üzere. Kararan ve kokan Büyükçekmece Gölü'nde balıklar ölüyor. Ekrem İmamoğlu'nun kokusu bir yılda çıktı!

Ne demiş?
Tolgahan Sayışman'ın eşi Almeda Abazi, "Ailece kaza geçirip ölmenizi istiyorum" diye yazan takipçisine anlamlı bir cevap verdi: "Yazık sana kardeşim. Bu gece senin için dua edeceğim."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA