Tatilin ikinci bölümünü Bodrum'da geçirdim. İki hafta önce Türkbükü'nde konakladığımda aynı gün altı ayrı kişiye söz vermiş, bütün Bodrum ahalisini de oralarda görmüştüm. Yani dinlenmek pek mümkün olmamıştı. Ama her zaman söylerim; 'Bodrum'da başka hayatlar da mümkün' diye. Yani haberciye yakalanmadan, haber olmadan, kimselere görünmeden, kendinizin de kim olduğunu unutarak tatil yapmanız mümkün pekala. Böyle yaşayanları biliyor ama sessiz tatil yapma haklarına saygı duyarak burada yazmıyorum o isimleri. Gelelim Bodrum'a... Türkbükü'ndeki durum hariç (malum ses yasağı) şu anda en kalabalık günlerini yaşıyor. Birkaç hafta daha sürer bu durum. Sonrası yine sızlanmalarına döner Bodrumlular. İş yok derler, müşteri yok derler. Ama önemli olan müşteri varken kıymetini bilmek. Yani kazıklamamak! Gümüşlük'ün havalı balıkçılarında adam başı fiyat 250 TL'yi bulmuş. Yediğiniz balık, salata, otlarla yapılmış birkaç meze. İlgi şımarıklığı ve talep bakın kimilerini ne hale getirmiş. Gümüşlük'teki bir balıkçının sahibi, "Yeni müşteri falan istemiyorum. Beni kimse kimseye tavsiye etmesin. Kimseye de telefon numarası vermem" diyormuş. Eee, bu şımarıklıkla yakında hesaplar adam başı 500'e çıkar.