Adı Tacettin Şeker. Biz ona Taci deriz. Bir buradadır bir Amerika'da... Çünkü orada da müşterileri vardır. Sırf prova için bile atlar uçağa, oradan oraya seyahat eder. Nişantaşı'nda 'Taji Giyim' adlı butiğinde pek çok işadamını ağırlar. Butiği yenilemiş, yepyeni bir dekorasyonla hizmet vermeye başlamış. İşte bunun için bir davet verdi önceki akşam... Ve yine pek çok işadamını ağırladı. O akşam Nişantaşı cıvıl cıvıldı. Birkaç yüz metre arayla üç davet vardı. Taji, Karun Mücevher ve Beymen'de Missoni ile ilgili bir davet. Hava güzel, herkes dışarılara taşmış, Nişantaşı'nın ruhu ayaklanmış. Sonra arkadaşlarla Köşebaşı'na gittik. Aaa o da ne? Dükkanın yarısından fazlası yabancı. "Bu insanlar kebabı, lahmacunu, içli köfteyi nereden biliyorlar?" dedik... Ve öğrendik ki, Nişantaşı Köşebaşı'nın müşterisinin yüzde 60'ını yabancılar oluşturuyormuş. Niye? Çünkü yabancı yayınlarda İstanbul ile ilgili çıkan her yazı ilgiyle izleniyor ve İstanbul'a gelenler tavsiye edilen yerlerin ve lezzetlerin peşine düşüyor. Bu arada; lahmacunun sebzelisi de yapılmış, haberiniz olsun...