Tutkulu aşk denince aklıma Victor Hugo ve kadınları gelir. Kadınları sever Hugo... En büyük aşkı da 50 yıl boyunca hayatında olan Juliette Drouet'dir.
Hugo başka aşklara gider, gelir; Juliette hep bıraktığı yerdedir. Ve 77 yaşında onun kollarında ölür.
Şimdi; böyle beklemeye, böyle sevilmeye ve böyle ölmeye kim katlanır?
Her şey 'sevgili olmaktan' çok, 'ilişki sahibi olmak' üzerine kuruluyken, zamansız-takvimsiz ilişkiler yaşanırken; kim, kimi bekler?
Hugo 1833'te, karşılaşmalarından birkaç ay sonra Juliette'e ilk mektubunu yazar. "Sizi seviyorum, bunu biliyorsunuz ama yine de size bunu yazmamı istiyorsunuz. Haklısınız. Önce sevmek, sonra sevdiğini söylemek ve sonra yazmak gerekir" der. Ve ona ölene dek 17 bin mektup yazar.
İşte aşkın yüzyıllar içinde değişen hali...