Türkiye'nin en iyi haber sitesi
GÜLSE BİRSEL

Rekor kırdın da bana mı kırdın?

Bu hafta seyrettiğiniz Avrupa Yakası bölümü, esasen Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeye aday bir bölümdür! Montajlanınca 90 dakika çıkmış, 10 dakikası montajda kesilerek atılmış, dünyanın muhtemelen ilk sitcom'udur! Malumunuz Amerikan ve İngiliz sitcom'ları aşağı yukarı 25 dakika sürer! Sanırım ben de 90 dakikalık bir sitcom'u üç günde yazan ilk senarist olarak Guinness Rekorlar Kitabı'nda bir bölüm teşkil edebilirim. Bu alanda kimlerin ne çalışmalarda bulunduğunu bildiğim falan yok, işkembeden sallıyorum! Tek bildiğim Çocuklar Duymasın'ın dünyada en çok defa tekrarı yayınlanan dizi, Olacak O Kadar'ın da en uzun devam eden eğlence programı gibi bir rekor için başvuru yapmış olduğu ya da yapmaya niyetlendiği. Guinness'e girmek birçok insan için çok önemli. Ben o insanlardan değilim, başvuru maşvuru yapacağım yok elbette. Muhabbet olsun diye anlatıyoruz! Aslında Olacak O Kadar'ın da, 'Çocuklar Duymasın'ın da iddiası gayet mantıklı. Sonuçta işlerin ne kadar popüler olduğunu gösteren rekorlardır onaylanırsa. Benim kafayı taktığım, illa Guinnes'e gireceğiz diye abuklukta sınır tanımayanlar! Geçen hafta İskoçya'da bir araya gelen 134 oryantal dansöz, hep birlikte göbek atarak yeni bir dünya rekoru kırmış örneğin! Allah müstahakkınızı versin! Bu işin başını çeken oryantali çok merak ediyorum. Muhtemelen uzun saçlı, seksi, yuvarlak hatlı bir oryantalsin. "Gideyim Mısır'a yeni figürler öğreneyim", veya "okul açayım", efendime söyleyeyim "Para kazanıp yaşlanmadan birikimimi yapayım" gibi daha akla yakın bir isteğin, hayalin yok! Onun yerine kafayı rekor kırmaya takmışsın! - Ferahnaz, ben Şahsende! Kızım süper bir şey geldi aklıma! Sen ben, birkaç arkadaş daha alalım, göbek atıp rekor kıralım! - Vallahi olur, Hindistan'dan Sarafpur'la, Dina'yı da alırız, hatta Lübnan'dan Dilrushah da gelir! - Kaç etti? Beş kişi. Güzel. O zaman haftaya gidelim İskoçya'ya, ölümüne kıvıralım! - Aaa nefismiş. Bu kadar kolay mı yahu rekor kırmak? - Yok, 129 kişi daha lazım! Şahsende, ya da ismi her neyse, rekor meraklısı, girişimci oryantalin torunları, ninelerinin Guinnes'de olmasından gurur duyacaklar mı bilmiyorum. Şirin bir aile hikayesi olabilir, "Ninemiz eksantrik kadındı" diyebilirler. Zaten Şahsende'nin de eğlendiği, başka meslektaşlarıyla tanıştığı, İskoçya'daki şatoları gezip gördüğü yanına kar kalmıştır! Gelecek nesillere aynı gurur ve neşeyle aktarılmayacak rekorlar da mevcut ama Guinnes'de! "Alman çevreci, bir gün içinde 1340 ağaç dikti! "! Alkışlar... "Kanada'lı koşucu, 100 metreyi en kısa sürede koştu"! Alkışlar... "Sizin şişko dedeniz, beş dakika içinde 78 hamburger yedi!" Sessizlik! Son günlerde İstanbul'da kırılması planlanan bir rekordan bahsediliyor. Maslak'ı ve bilahare şehrin işleyişini allak bullak edeceği öngörülen bir gökdelen! O kadar yüksek, o kadar yüksek ki, rekor yani! Genellikle rekorun "rekorsal" içeriği, yani sayılar, yükseklikler, uzunluklar, rekorun hizmet ettiği amacı gölgede bırakıyor Guinnes'de görüldüğü üzre. Yani ağaç diken kahramanla hamburgeri lüpleten şişko arasında, kitapta edindiği yer açısından bir fark yok! Aynı mantıkla "İstanbul'un en yüksek gökdeleni"nin şehre ne getireceği, ne götüreceği bu kadar çok konuşulmasına rağmen, meçhul! Ağaç diken çevreci adam gibi "topluma faideli" bir durum olacağını iddia edenler de var, yapılıp işlemeye başlayınca, şehri, 78 hamburger yiyen adamın rekoru kırdıktan hemen sonraki haline benzeteceğini söyleyenler de! Kendi hesabıma şunu söyleyebilirim: Eğer bir merkezden alışveriş yapacak, orada ofis tutacak, ev alacak, o binadaki restorana gideceksem, o binanın dünyanın bilmemkaçıncı gökdeleni olması beni hiiiç ilgilendirmez! Ama o semtte trafik felaketse, binanın etrafına kalabalıktan yaklaşılamıyorsa, yollar felçse, o bölgedeki elektrik, su, kanalizasyon sistemi ikide bir çöküyorsa, asla uğramam! Ha, bir de tabii, hafif entellik dantellik olduğu için, şehrin güzelliğini bozması sinirime dokunabilir! Aynı belediyeye, hatta partiye asla oy vermemem için sebep teşkil edebilir. Bakın rekortmen oryantallerden girdim, nerelerden çıktım! İşte böyle aniden, güldürürken güldürürken düşündürüveren de bir yazarım!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA