Geçen hafta-Amerika'daki bir ilkokulda, ruh sağlığı bozuk bir gencin 26 kişiyi katlettiği faciayı duymuşsunuzdur.
Ölenlerin 20si çocuk... 5-7 yaşlarında, daha hayatlarının baharında bile değillerdi.
Aileleri için herhalde kafayı yedirecek kadar acı bir kayıp olsa gerek.
Hele ki tam da Christmas zamanı.
Tüm aile fertlerinin bir araya geldiği, hediyelerin paylaşıldığı, çocukların gözlerindeki parıltıyı gördüğünüz, aile bağının önemini hissettiğiniz bir hafta...
Maalesef ancak böyle olaylar bizleri şöyle bir durdurup, kendi hayatımızda neyin gerçek olduğunun farkına vardırıyor.

SOSYAL MEDYA YANILSAMASI
Yaşantımızda daha çok zaman ayırdığımız şeyler; bizleri gittikçe gerçek olanlardan uzaklaştırmaya başladı çünkü...
Mesela; sosyal medyada ne kadar takipçin varsa, o kadar sevildiğini düşünmek gibi... İnsan hızlı ve hırslı bir hayatta kendini kaybetmişse, önem verdiği en büyük şey; kendi küçük dünyası olabiliyor.
Evet, insanız ve doğamızda bir yetersizlik, doyumsuzluk hissi var.
Farkedilmeye, takdir edilmeye, popüler olmaya ihtiyacımız var.
Sosyal medyada boy göstermezsek, sürekli bir şeyleri kaçırıyormuşuz hissi de var...
Fakat ne kadar para, güç, şöhret gibi dünyevi şeylerin peşinden koşarsak koşalım; her zaman her şey istediğin gibi gitmiyor.
Hatalar yapıyorsun, tökezliyorsun, beklentilerin gerçekleşmiyor, seni bugün ilginç bulanlar, yarın yüzüne bakmıyor.
Dış dünya üzerindeki kontrolümüz çoğunlukla kısıtlı, geçici ve aldatıcı...
Elde ettiklerin kalıcı olmuyor veya tatmin etmemeye başlıyor.

GERÇEK SEVGİ AİLEDE
Hayat bir noktada insana alçakgönüllü olmayı öğretiyor. İşte bu noktada bir şeyin farkına varıyorsun; sevginin...
Ailen ve yakınların için hissettiğin sevgi...
Ne kadar fonksiyonsuz olursa olsun, ne kadar sinirinizi bozarsa bozsun; hayatta emin olabildiğiniz tek sevgi. Çünkü gerçek olan onlar.
O halde neden vaktimizin kocaman bir kısmını tanımadığımız ya da gerçekten önem vermediğimiz insanları etkilemek için geçiriyoruz?
En zor zamanınızda bile yüzünüzü dönebileceğiniz, gülümseyebileceğiniz bir neden yanı başınızda dururken...
Sosyal medyada bütün gününü geçirmek bunun için ters geliyor bana.
Gerçek olanla, sanal olanın arasındaki dengeyi artık kaybettiğimiz için...