Kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin sözleşmeyi imzalayarak, bunu parlamentosuyla garanti altın alan ilk ülke olduk. Bu tip durumlarda öncü olmak güzel ama insan biraz da 'icraat' görmek istiyor. Her gün değişik bölgelerinden, şiddetin her türüne ilişkin yeni haberlerin geldiği ülkemizde umarım bu sözleşme, değişikliğin fitilini ateşler.
Peki, sadece kadına karşı şiddeti önleyerek, güllük gülistanlık bir memleket yaratabilir miyiz? O biraz zor. Trafikteki şiddet, okuldaki şiddet, hayvanlara, doğaya karşı şiddet... Liste uzar gider...
Eğer mücadele edilecekse, şiddetin her türüyle mücadele edilmeli. Aksi hâlde bu da, kadınlara seçme seçilme hakkı vermemiz gibi içi boş bir övünme olmaktan ileri geçmez.
Hatırlarsanız hep kadınlara seçme seçilme hakkını veren ilk ülkelerden biri olmakla övünürüz. Bizden yıllar sonra verenlerin parlamentolarının yarısında kadınlar varken, biz hâlâ meclisimizin yüzde 15'ini zar zor kadınlara ayırabildik.
Yani önemli olan imzalamak değil uygulamak...