Bir iş olacaksa hayırlısıyla olsun diye boşuna denmiyor.
Bakın şimdi şu Öykü Karayel; kendisine, taş gibi kadrolu 'Kuzey Güney' dizisinde başrol teklifi geldiğinde kim bilir ne kadar sevinmiş, ne kadar heyecanlanmıştır, değil mi?
Ben öyle genç bir oyuncu olsam ve böyle bir teklif gelse, bildiğin havalara uçardım.
Fakat işte hayır içinde şer, şer içinde hayır olabiliyor.
Kızcağızı dizinin ilk bölümünden beri rahat bırakmadılar. Daha önce de yazmıştım "Ayıp ediliyor genç oyuncuya" diye.
Yok güzel değilmiş, yok kötü oyuncuymuş.
Yahu bir durun!
Ayrıca Türk insanının fiziksel olarak güzellik abidesi bir ırk olduğu söylenemez, değil mi?
Bunu yazanlar dönüp bir aynaya baksalar!
Daha da ayrıca, Öykü hem çok güzel hem de rolünün hakkını gayet iyi veriyor.
Ama ne yazık ki yapım şirketi bu olumsuz eleştiriler karşısında Öykü'nün arkasında benim kadar duramayacak gibi görünüyor.
ONLARA YOL GÖRÜNDÜ
Sahnesi giderek azaltıldı, canlandırdığı karakter hikayede gittikçe geriye çekildi, şimdi de diziye yeni kadın oyuncular dahil ediliyor.
Yani kısaca 'Cemre' ve anasına bu dizide ufaktan yol göründü.
Renklerine, eğlencesine, neşesine aldanmamak lazım. Televizyon dünyası çok ama çok acımasız ve kanlı bir sektör.
Ne vefa var orada, ne sabır, ne anlayış, ne de vicdan duygusu.
Yalnızca Napolyon'un mottosu:
Para para para!