Sevgili Demet Akbağ'ın eşi Zafer Çika benim tam olarak adlandıramayacağım 'bir şeyim'dir! 'Arkadaş' zaten çok hafif kalır da, ama 'dost' da yetmez durumu anlatmaya.
Dosttan öte, canım ciğerimdir o benim.
Yıllaaar önce Demet'le aşklarının ilk tanıklarından biri de benim mesela.
O zamanlar evliydim ve bu iki deli aşık haftalarca İzmir'de bizim evde kalmışlardı.
Evi, içinden sürekli kahkahalar yükselen adeta bir öğrenci evine çevirmiştik.
Ne günlerdi ahhh!

HEPİMİZİ ÜÇE KATLAR
Zafer öyle bir adamdır ki; aramızdaki yaş farkı onu aslında abi mertebesine eriştirecekken, küçük bir oğlan çocuğu enerjisi ve neşesiyle her zaman hepimizi üçe katlamıştır.
Haa bir de bilgeliği vardır ki, aman aman... Fikir sahibi olmadığı konu yoktur.
Onunla dertleşmek, insanda bir avuç sakinleştirici içmiş etkisi yapar. Sanattan, yemekten, spordan, ticaretten, toprağı ekip biçmekten vs. her bir şeyden anlar.
Bir de sanat camiasından bir kadınla evlenen adamların çuvallamasıyla ilgili genellemelere de Çika hiçbir şekilde uymaz. Çünkü kendisinin şöhreti, o çevrede neredeyse eşininkini bile aşmıştır. Girdiği her ortamda insanları hoş sohbeti ve espri yeteneğiyle kısa sürede tavlayıverir.
Hiçbir şey canını kolay kolay sıkmaz.
Olayları hep iyi tarafından görür. Kalenderdir.

OLACAK İŞ Mİ ÇİKA?
Hep güler, hep neşelidir ama ifadesine oturmuş, hiç gitmeyen ve sadece onu yakından tanıyanların gördüğü derin ve acı bir kaybın izleri durur.
Bir de çok ama çok yufka yürekli, iyi kalplidir benim arkadaşım.
Fakat işte o iyi kalbini fena yormuş olmalı ki önceki gün fena tekledi. Hepimizin yüreğini ağzına getirdi. "Zafer Çika kalp krizi geçirmiş" dediklerinde neredeyse ben de gidiyordum. Bir süre telefon elimde numaraları bulamadım. Şimdi gelen haberler çok şükür iyi.
Bir daha böyle saçma sapan işler yapmasını yasaklıyorum kendisine. Kalp krizi falan... Olacak iş mi Çika?