Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Amerika yolları taştan, Nehir'i tanımadım baştan!

Benim şu miyopluk vaziyetleri çığırından çıktı. Ya da gözden ırak gönülden ırak mı? Bilin kimi tanımadım! Günlerdir hastalık dolayısıyla tadilattaydım. Kısaca İstanbul sokakları öksüz kalmıştı da diyebiliriz. Evime de yakın, bari film seyredeyim, sosyalleşeyim hesabı vurdum Maçka G-Mall'a. Film; Starsky&Hutch (Afili Aynasızlar). Kasmadan kendinizi koyverirseniz akacak bir film. Yani hayata pozitif bak, pozitif olsun hesabı. "Gülmeye gülmeye gülmeye geldik" sloganı inancınız, Allah yardımcınız olsun. Neyse... Tam filmden çıktık karşıda bir kız. Nasıl da güzel, "Ayy canııımm" çığlıklarıyla kollarını açmış, bizim istikamete koşuyor. Haydaa!.. Benim manitaya mı bu yaygara? Eceli gelen hatun, manitama koşarmış. Kıstım gözleri pis pis bakıyorum. İcabında tek bir çelme, işini bitireceğim. Sağ ayak aportta, sen görürsün canım'ı. Üç, iki, biirrr... Aaa Nehir'miş, yani Nehir Erdoğan. Valla tanımadım. Saçları kestirmiş, arkadan at kuyruğu yapmış. Süper tam çıtır. Hakikaten canım benim yaa. En son yaz başı sözleşmiştik. Nehir ille de "Bana gel, puzzle yapıp, pizza yiyelim" demişti. Şimdi puzzle hiper kısmını bozar. Tek bir parça için beş saat aranmak nasıl yani? Aslında bu hususta yaram derin. Lisede heves etmiştim. Gittim şöyle en karmaşık ağaçlısından puzzle edindim. Hani babamızın gözüne gireceğiz ayağına. Gece gündüz, okuldan sonra ilk iş, yatmadan son iş. Rüyalarıma giriyordu. "Bu puzzle bitecek başka yolu yok!" Sonuca ulaşmam an meselesi. Üzerime bahisler dönmekte, "Bu düdük makarnası asla beceremez" dediklerini biliyorum. Ve bir akşamüstü, okuldan döndüm. Duruma fena halde hakimim. Bu gece finali yapar, peşine timsah yürüyüşü patlatırım. Ve fakat gündelikçi Hayriye Teyze yakmış beni, haberim yok. Hayriye Bacı temizlik yaparken toplayıp, paketleyesi gelmiş puzzle'ımı, pardon sanat eserimi. Şiştim kaldım tabii. O gün bugün puzzle muzzle haz etmem. Hadi puzzle'ı geçtik. Yahu Nehir ve pizza nasıl yani? Hadi ben ve pizza, hamburger, mantı süper buluşur. Etimiz budumuz yerinde maşallah. Da... Ya Nehir? O zaman teklifine "Ha tabii" dediysem de, içime kurt düşmüştü. Bu sıskalığa ne pizzası kardeşim? Velhasıl Nehir'in yüzünü gören cennetlik, ara ki bulasın. Bütün yaz millet Bodrum senin, Çeşme benim cirit atarken, gazetede bir kare Nehir Erdoğan fotoğrafı yok. "Nehir kuşum, nerelerdesin sen?" Ah bir gülücük, bir neşe. İki ay Amerika'ya gitmiş. Bir ayı Los Angeles'daki UCLA'de İngilizce okuluna. Daha sonra Jack Nicholson'ın hocası 'Lütfen Oynamayın' kitabının yazarı, Eric Morris'in toplantılarına katılmış. Lale Mansur tavsiye etmiş. En son da New York New York deyip, iki hafta kadar önce vatanının yolunu bulmuş. Tabii bende bir kıskançlık sormayın. Didiklemeye başladım; "Uzaktayken işle ilgili endişelenmedin mi, dönüp de bulmamak hesabı?" Nehir hiiç oralı değil. Çok dinlenmiş, tam öğrenci hayatı yaşamış, kendine ev tutmuş, şıpıdık terlikleri, makyajsız haliyle gezmiş tozmuş. "İnsan nereye giderse gitsin kendinden kaçamazmış ya, anladım ki benim kendimle derdim yokmuş, mesele kafayı dinlemekmiş..." Vay vay vay! Bu arada Nehir ne beni, ne işi ne başka bir şeyi en çok 'ezogelin' çorbasını özlemiş. Bu sezon Kargo'nun solisti Koray Candemir'le yeni bir diziye başlayacakmış. Nehir Antepli baklavacının kızı, Koray ise Yunanlı delikanlıyı oynayacakmış. İyi iyi bari baklavaları yesin de biraz etlensin!! Olmuyooo yanii. Bozuluyorum hani.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA