Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Haydi kızlar okula!!!

Kıyak yaşamın dayanılmaz ahmaklığı işte. Her şey benim etrafımda dönüyor sanki. En büyük dertler bende, en ağır acılar bende... Abuk sabuk vaziyetlere ağlamalar, karalar bağlamalar filan. Tövbe tövbeeee. Tüm bu vızıldamalar nerden mi çıktı? Hastalandım ve doktor istirahat verdi oradan. Okul zamanı olsa yeme de yanında yat valla. İki aksır, üç tıksır evdesin. Gözleri devirir "Anneciğim çok hastayııııım" dedin mi de kebaplardasın. Ne yalan söyleyeyim az kırmadım okulu. Hele havalar soğudu mu, sıcacık yatak, çizgi filmler, oyunlar, annenin ilgisi dururken kim çeker 'failatün/failatün/failün' muhabbetini. Ama şimdi öyle mi? Hastalanacağım diye ödüm kopuyor. Çünkü bakacak adam yok. En önemlisi 'özgür Kız' havalarıma ters. Zaten işi özlüyorum. (Nesrin Hocam duy da inanma!) Evi mümkünse otel şeklinde değerlendirelim hesabı. Akşamdaaan akşama. Neyse işte yattık aşağı. E napsam? Zapping olayına kaynadım. Çarkıfelek, kadın muhabbetleri, İkinci Bahar... Aval aval bakınıyorum. Programların mantığını kavramam ve şaşkın ifademden sıyrılmam için beş iş günü tüketmem lazım. Geçiniz! Sonra haberler... "Assalar kızı okula yollamam". Haydaaa!! Amca nasıl çığırıyor. "Haydi kızlar okula kampanyası" çerçevesinde Van'da okula gönderilmeyen kız çocukları okula yazdırmak için eğitimciler seferber olmuşlar. Ev ev dolaşıp, kızlarla konuşuyorlar. Üstelik okul masrafları da onlardan. Yani parası da gitmeyecek. Eee? Olmaaz. Amca "15 yaşındaki kızı alıp da nereye göndereceksin?" diyor. Aslan kesilmiş, bir Malkoçoğlu edaları sormayın. Daha sonra internette araştırdım. Kampanya 2003'te başlamış. Türkiye'de okutulmayan yaklaşık altı yüz bin kız mevcut. Altı yüz bin harcanan beyin, altı yüz bin güdülen kız. İşte asıl dert bu sersem Ayşe. Asıl dert bu! Ömürleri kendini keşfedemeden bihaber geçecek onca kız. En büyük işleri yemek pişirip, etrafı toplamak, bilemedin üç beş dikiş nakış. Sevmedikleri adamlarla evlendirilecek, çocukları dizecek, milletin gönlünü eğleyecekler... İki satır okumaya, kendi fikirlerini oluşturmaya, dünyaya bakmaya hakları yokmuş gibi... Televizyonu kapattım. İçim almadı yani. Hoşlanmadığım gerçekler canımı sıkar, kaçmak isterim zaten. Yüklükten üniversite defterlerimi çıkarttım. Bol bol kırdığım, mızmızlandığım, "Amaann yine mi okul" dediğim günlerdi onlar... Şimdi deli gibi özlediğim. Haa! Okulda öğrendiklerinin kaçta kaçı aklımda? Ezberlediğim tarihler hafızamda mı? Geometri hayatta çok mu lazım oldu?... Da...Çok şey kattı bana okulum. Tartışmayı, araştırmayı, zamanında bir şeyler yapmayı, disiplini, fikrimi savunmayı bildim. Ailenin önemini ise hiç tartışmıyorum. Zaten besbelli değil mi? Bir yanda canını dişine takıp çocuklarını okutanlar, diğer yanda "Assanız okutmam" diye yırtınanlar. Şimdi bana "Şans yoktur" demeyin. Şans vardır bence. E o kızların bizden neyi eksik ki? Sadece tesis yok, destek yok, mantık yok, değer verenleri yok.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA