Karma deyin, saflık deyin, salaklık deyin, öngörüsüzlük deyin, yanlış arkadaş seçimi deyin (ki bu yanlış arkadaş seçmek olayını ayrı bir kolda incelemekte fayda görüyorum.
Seçen sensin sonuçta, yanlış senin, senin tercihin, insan seçimlerini kendinden doğru yapıyorsa eğer kabahatin çoğu sende gelemedik yar yan yana... Neyse); bazı insanların burnu dertten çıkmıyor.

GERÇEKLER BİLİNEMEZ
Bakınız sunucu; Özlem Yıldız. Kız yıllardır ağlıyor. Yıllardır kendini savunmaya çalışıyor, 'ama öyle değil'li cümlelerinin sonu gelmiyor.
Şimdi de hayatımızı derinden sarsmış gibi magazin sayfalarının baş köşesinde Yıldız'ın evli bir adamla ilişkisi olduğu söyleniyor.
Konu beni zerre ilgilendirmiyor. Çünkü 1: İşim mi yok! Çünkü 2: Olayların iç yüzünü kimse bilemez. Neler yaşandı, niye yaşandı bilinemez ve kimsenin özel hayatı kimseyi ilgilendirmez.
Geçen gün sevgilisinin boşanmasını kutladıkları yazılmış ve Özlem, 'Boşanma kutlanacak bi'şey değildir' demiş. Ben iyisi mi o cümleye karşılık vereyim.
Boşanma bazen kutlanacak bi'şeydir Özlem'ciğim. Hem de kırk gün kırk gece. Bunun sözlü ya da fiziksel şiddet gören kadınları var, oyuna getirilmişleri var, zorla evlendirilenleri var, var da var, değil mi ama?