Kızıl saçlı bir kadın, siyah palto giymiş, sırtı bize yüzü uzaklara; sarılara, kahverengileri dönük.
Fotoğraflar uçuşuyor etrafında, saçları gibi.
Kitabın kapağı bu. Adı: 'Başladıysa Biter, O Yüzden Güzel.'
Kare bir kitap, sihirli kutu gibi... Alıştığımızın dışında bir kitap. Cem Mumcu yazmış. Yazar o; ne güzel yazar, sızlatarak yazar. Ama bu kez bambaşka bir kitap koymuş ortaya. Esasen bu bir kitap değil, bir deneyim.
DÜŞÜNDÜRÜYOR
Bir sayfasında yazı ve yazının fonunda hikayesini 12'den vurarak anlatan fotoğraf; diğer sayfasında o hikayeye en iyi gidecek bir şarkı.
Yazılar, şarkılar ve fotoğraflar; öyle ahenkli, öyle özenle seçilmiş ki sizi içine çekip saatlerce düşündürüyor, dinletiyor, özletiyor.
Mesela şöyle demiş Cem Mumcu:
Başka insanlarla aynı şeyi yaşıyorsan, aynı olan tek şeyin sen olduğuna uyan.
İnsan ki, tam da şimdi hiç fark etmeden, gelecek için pişmanlık biriktirir.
Kendilerine değer vermeyenler, kendilerine değer vermeyen birinin kendilerine değer vermelerinin peşine düşer.
Hepsi bu değil elbet, kitabın çok şık bir numarası var; istediğin sayfayı koparabiliyor, kartpostal misali birilerine verebiliyorsun.
Evin içinde nereye gitsem oraya taşıyorum 'Başladıysa Biter, O Yüzden Güzel'i.
Bir de Spotify'da kitabın şarkı listesini oluşturmuşlar. Giriyorsun Spotify'a Cem Mumcu'yu bulup 'Başladıysa Biter, O Yüzden Güzel'e tıklıyorsun. Listeden şahane şarkılar çalıyor ve sen kitabın sayfalarını karıştırıyorsun.
İyi geliyor, can geliyor, dost geliyor bu kitap. Tavsiye ediyorum.
Evet, hayatta ne varsa başladıysa biter; o yüzden güzel, biliyorum.