Okan Bayülgen'in 'Medya Kralı'nda sinema eleştirmenlerini 'geri zekalı' ilan etmesi hakkında yazacaktım ama vazgeçtim... Çünkü onun hakkında yazmanın vakit kaybı olduğunu düşünüyorum... Artık onun programlarında hakaret dolu sözler duymak o kadar olağan ki... Ancak benim gibi bir SİYAD üyesi olan Ömür Gedik, kendisinin de konuk olduğu 'Medya Kralı'nda sinema eleştirmenlerine yapılan hakarete rağmen Okan'ı niye övdüğüne dair gelen eleştirilere yanıt verdiği dünkü yazıyı okuyunca dehşete düştüm. Ömür aynen şöyle yazmış: "Kimsenin avukatı değilim, herkesin ağzı var, kendilerini savunabilirler... Okan hata da yapsa, bende kredisi vardır... Ayrı tuttuğunu söylediği yazarlar arasında olsam da olmasam da 'Öyle diyorsa bir bildiği vardır' derim." Daha da ileri gitmiş bir paragraf önce 'Kimsenin avukatı değilim' derken Okan'ın avukatlığına soyunmuş: "Okan 'gerizekalı' kelimesini çoğu kez herkesin anladığı kadar kötü anlamda kullanmaz"... Biz ne yapacağız o zaman? Okan'ın hakaret edip etmediğine karar vermek için referanduma mı gidelim?
AVUKATI ÖMÜR GEDİK
Ayrıca Okan, eleştirmenler için sadece 'geri zekalı' demedi, 'kepaze' olduklarını da ilan etti. Ömür'cüm o gece canlı yayındaydın ama ya farkında değilsin ya da bilinçli olarak unuttun... Okan o hakaretleri saydırırken lafının sonuna da şunu ekledi: "Bu sözlerimin çok ağır olduğunun farkındayım. Büyük bir arzuyla söylüyorum." İşte Okan Bayülgen budur, sevgili Ömür... Daha ne desin adam? Bilerek, büyük bir arzuyla hakaret ettiğini söylüyor! Bir de Ömür, Okan'ı savunmak için meslektaşlarını eleştirmiş: "Bence de bizler arasında 'kötü niyetli, izlemeden yazanlar, yazamayanlar, hayatla ve kendisiyle barışık olmadığı için tek amacı ve mutluluğu karşısındakini incitmek ve eleştirmek üzerine kurulu olanlar var." Asıl nefret dolu olan Okan ama Ömür farkında değil. Okan'ın bu nefretine dair o kadar çok örnek verebilirim ki... Ömür'ün çalıştığı Kelebek eki yazdı: Şahan Gökbakar, 10 sene önce, daha tıfıl bir gençken Okan'ın imza gününe gidip, hayallerini sığdırdığı bir projeyi dosya halinde ona sunmuş. Ve Okan da "Tamam ilgilenirim" deyip, dosyayı çöpe atmış. Gerçek Okan bu, Ömür! 'Kanalizasyon' filmindeki başarısız performansı yüzünden kendisini 'Yılın En Kötü Oyuncusu' seçen sinema eleştirmenlerine sözüm ona 'çakıyor' farkında değil misin? Okan'ın bizi yerin dibine sokarken, seni ayrı tutmasının niye gazına geliyorsun ki... Belki senin yazılarını da vasat bulanlar, hatta "Oturup basın bültenlerinden yazıyor" diyenler vardır! Sinema eleştirisinde Okan'ı mı otorite görüyorsun! Aslına bakarsan senin işin de kolay değil, anlıyorum seni!
