Çoğunuzun bu soruya yanıtı; birinci olduğu için Sertab Erener olacaktır. Bir yarışmada birinci olmaktan daha başarılı bir sonuç yok ama kazanılan birinciliğin dönemsel şartları da önemli. Bizim genelde sonuncu olduğumuz, daha da kötüsü sıfır çektiğimiz 2003'ten önceki yıllarda Eurovision oylaması sadece jüriler tarafından yapılırdı. 2003'ten itibaren ise tamamen halk oylamasına geçildi ve sonuçlarda radikal bir değişim yaşandı. Türkiye gibi Avrupa'ya göç veren ülkelerin puanları yükselişe geçti. Bu değişiklikteki en temel etken Avrupa ülkelerinde çalışan gurbetçilerin kendi ülkelerine SMS ile oy verebilme imkanına sahip olmalarıydı. Derdim Sertab Erener'in başarısını hiçe saymak değil, çok güzel bir şarkıydı fakat elde edilen birincilikte gurbetçi oylarının etkisinin büyük olduğunu kimse inkar edemez. SMS gerçeğinden hareket edersek; maNga'nın ikinciliği, Erener'in birinciliğinden bence daha değerli. Çünkü artık değerlendirme yüzde 50 jüri, yüzde 50 halk oyuyla yapılıyor. Ancak çoğumuzun unuttuğu, maNga ve Sertab Erener'den daha başarılı bir isim daha var. 1997 yılına dönün. Siyah sade bir elbise giymiş genç bir kız, parmaklarına geçirdiği zillerle dans ediyordu ve muhteşem sesiyle 'Dinle' diye haykırıyordu. Hem şarkı başarılıydı hem de bu şarkıyı seslendiren genç kız, güzelliği ve şirin tavırlarıyla izleyenleri büyülüyordu. O kız, Eurovision'da Türkiye'ye o zamana kadar elde ettiği en başarılı derece olan üçüncülüğü kazandırdı. Evet, Şebnem Paker'den bahsediyorum. Paker'in yarıştığı yıllarda SMS ile oy kullanılmıyordu. Yani komşu ülke ve gurbetçi desteği sıfırdı. Özetle, Paker'i Eurovision tarihinin en başarılı Türk şarkıcısı ilan ediyorum.