Radikal'in "Savaşma konuş diyen 500 bin radikal aranıyor" sloganlı kampanyasının üzerine kafa yorarken, Haluk Bilginer imdadıma yetişti... Bilginer, Hürriyet'ten Hakan Gence'ye verdiği röportajın bir yerinde şöyle demiş: "Türkiye'de siyaset konuşuluyor. Ama siyaset yapılır, konuşulmaz. Gelişmiş ülkelerde bu tip, sabah akşam siyaset programları görmezsiniz. Bazen utanılacak yorumları televizyonda görüş olarak yayınlıyorlar. Bu da gelişmemişlik göstergesi bence. Çok siyaset yapılıyorsa mutlaka birilerinin hakları yeniyor demektir..." Muhteşem bir söz: "Siyaset yapılır, konuşulmaz..." 1984'teki ilk PKK eyleminden beri hababam konuşuyoruz. 26 yılda binlerce insan öldü, gelinen en olumlu nokta, TRT'nin Kürtçe kanalı ve PKK'nın aldığı eylemsizlik kararları... O da yaza kadar. Bir Allah'ın kulu çıkıp da "Kışın zaten eylem yapılmıyor" demiyor. Tabii ki, konuşmalıyız... Radikal'inki anlamlı, iyi niyetli bir kampanya ama zaten her gün onlarca kanalda gece gündüz Güneydoğu sorunu konuşulurken; pek de orijinal, parlak bir fikirmiş gibi durmuyor. Bilginer'in kastettiği yorumlara örnek olarak da herhalde Hasip Kaplan'ın "Gün gelir PKK da Meclis'e girer" açıklamasını örnek gösterebiliriz. Arkadaşlar, Abdullah Öcalan'dan Nelson Mandela yaratmaya niyetli galiba!