Önceki gün Sabah'ta başlayan Metin Can'ın 'Kuzey Irak Gerçeği' başlıklı müthiş yazısı dizisini BDP'liler satır satır okumalılar.
Binden fazla Türk şirketi, Kuzey Irak'ta yeni bir Dubai inşa ediyormuş.
Erbil'deki billboard'lar; Ülker'den Arçelik'e, Vakko'dan Merinos'a hemen hemen bütün Türk markalarının reklamlarıyla doluymuş.
En önemlisi de Erbil'de her kapıyı açan anahtar kelimenin 'İstanbul' olmasıymış.
Yani Kuzey Irak'ın ekonomisine İstanbul yön veriyormuş. Caddeler Hummer ve Ferrari ile doluymuş.

KALKINMALI
Kuzey Irak'taki bu etkileyici gelişimi okuyunca insan ister istemez Güneydoğu'nun haline daha çok üzülüyor.
Haklısınız, Kuzey Irak'ta petrol var ama kaç yıldır var? Daha yeni yeni dünya ekonomisine açılıyorlar. Oysa Güneydoğu'da rahmetli Turgut Özal'dan beri büyük yatırımlar yapıldı ya da yapılmaya çalışıldı ama terör belası bölgenin kalkınmasına hiçbir zaman izin vermedi.
Türk firmalarının Kuzey Irak'ta birkaç senede yarattığı 80 bin istihdam, terör olmasa Güneydoğu'da yıllar önce yaratılırdı. Çok basit bir söylem gibi gözükecek ama BDP, PKK'nın peşinden gitmese Güneydoğu çoktan kalkınmıştı.
Sadece 5-6 yılda Kuzey Irak'ı Dubai olma rotasına sokan Türk firmalarının Güneydoğu'da terör yüzünden yatırım yapamamaları ne kadar büyük acı değil mi?