Eskiden okul yoktu, sınıflar ağzına kadar doluydu, sıralarda üç-dört kişi otururdu.
TÜİK'in verilerine göre 1998 yılında yüzde 84 olan ilköğretim net okullaşma oranı, 2016 yılına gelindiğinde yüzde 94'e ulaştı.
Bu süre zarfında ortaöğretimdeki okullaşma oranı ise iki kat arttı.
Ak Parti okullaşmada önemli işler başardı.
Ancak şimdi de öğrencilerin eğitime katılımında sorun var.
Onedio.com'dan Deniz Gök, konuyla ilgili güzel bir haber derlemiş:
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yayınlanan 'Bir Bakışta Eğitim 2015' başlıklı raporda yer alan verilere göre, Türkiye'de 15-19 yaş aralığında (ortaöğretim) eğitime katılan öğrenci oranı yüzde 69. OECD ülkeleri ortalamasında ise bu oran yüzde 84. Türkiye bu yaş aralığı kapsamında İsrail ve Meksika'dan sonra eğitime katılım oranı en düşük üçüncü ülke konumunda.
OECD'nin 2014 yılındaki raporuna göre ise Türkiye 'okula devamsızlık' sıralamasında 54.2'lik oranla ilk sırada yer alıyor.
OECD ülkelerinde bu ortalama ise sadece yüzde 14.
Eğitimde 20 gün ve üzerinde devamsızlık yapan öğrenci oranları; ilkokulda yüzde 14.8, ortaokulda yüzde 35 ve lisede yüzde 34.8.
Yani yaş ilerledikçe okuldan kaçma oranı artıyor. En kötüsü ise Türkiye'de 2014 yılı itibariyle 18-24 yaş arasındakilerin liseyi bitirmeden eğitimden ayrılma oranı yüzde 38. Oysa AB ülkelerinde liseyi bitirmeden eğitimden ayrılan gençlerin oranı yüzde 11.
Artık eğitimde asıl sorun devamsızlık ve eğitimin yarıda bırakılma oranının yüksek olması. Elbette bu sorunun kültürel ve ekonomik birçok boyutu var. Milli Eğitim Bakanlığı, mutlaka sorunun nedenlerini doğru teşhis edip önlemler almalı. Ailelere de büyük görev düşüyor.
Eğitimden ayrılma oranının yüzde 38 olması, okullaşma sorununu çözen güçlü Türkiye'ye yakışmıyor.