Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Marketler vatandaşı uyuttu mu?

Fransa'da yönetim, artan enflasyon baskılarına karşı tüketicileri korumak için büyük perakendecilerle 'fiyat anlaşması' yaptı.
Şirketler haziran ayına kadar çok sayıda gıda ürününde fiyatlarını, 'mümkün olan en düşük seviyeye' indireceklerinin sözünü verdiler.
Fransa'da mart ayında yıllık enflasyonun yüzde 10'a ulaşması bekleniyor.
Türkiye'de ise TÜİK'e göre şubat ayında yıllık enflasyon yüzde 55,18. Markette, çarşı, pazarda hissedilen enflasyon ise daha yüksek.
Deprem felaketinden önce Türkiye'deki market zincirleri ve perakendeciler birçok üründe ya 'sabit fiyata' geçtiler ya da indirim yaptılar.
Ama bu güzel kampanya kısa sürdü!
Depremden sonra 'sabit fiyat' ve indirim kampanyaları rafa kaldırıldı.
Ve hem marketlerde hem de çarşı-pazarda fiyatlar yine yükseldi.



RAMAZAN FIRSATÇILARI!
Fransa gibi güçlü bir ülkede yüzde 10 enflasyon için bütün perakendeciler indirim yarışına girerken Türkiye'deki market zincirleri ve perakendecilerin suskunluğu gerçekten üzücü.
Asrın depremi aslında tüm ülkeyi etkiledi! Üretim azaldı! Bu yüksek fiyatlarla Ramazan ayına girmek vatandaşı zor duruma düşürebilir. Zaten bazı esnafımız Ramazan ayına özel zamlarıyla meşhur!
Ramazan ayında market-pazar haberlerini şimdiden görür gibiyim!
Normalde marketler ve perakendeciler depremle birlikte indirim kampanyaları başlatmaları gerekiyordu!
Hükümetimiz haklı olarak depremin yaralarını sarmaya yoğunlaştı ama marketler indirim kampanyaları için teşvik edilmeli.
Fırsatçılara karşı da denetimler sıklaştırılmalı!

***


PARA KOLAY KAZANILMIYOR YEĞEN!
Bir Twitter kullanıcısı, Beşiktaş'ın deneyimli teknik direktörü Şenol Güneş'e bir mağazada denk gelmiş ve hocanın fotoğrafını çekip şu notu paylaşmış: "Şenol Güneş ile aynı mağazadayız, yaz geldi hala mont deniyor ölcem."



Bu tweet'i paylaşan muhtemelen Z Kuşağı bir genç. Ne bilsin eski insanların hesaplı olsun, indirime düşsün diye yaz yaklaşırken kışlık, kış yaklaşırken de baharlık kıyafet aldığını.
Para kolay kazanılmıyor yeğen!
Şenol Hoca da zamanında yokluk görmüş, tasarrufu bilen bir halk adamı!

***


MİDYELİ KAVŞAK KÖPRÜSÜ!
İstanbul'da D100 Karayolu üzerinde bulunan Maltepe Kavşak Köprüsü'nün paslı ve eğrilmiş demirleri, çatlak duvarları ve betonundan ortaya çıkan midye kabukları dikkat çekince, İBB'ye şikayet yağdı.
Hadi yapılar çevresel faktörler yüzünden yıpranabilir ama midye kabuğu nedir arkadaş?
Müteahhit denizden kumu çekip elekten bile geçirmeden kavşak köprüsü yapmış.



Depremde bu kavşak üstündeki araçlarla çökmekle kalmayıp, sonrasında ulaşıma da engel yaratacaklar!
Olası İstanbul depremiyle ilgili genelde kentin çürük konut stoku tartışılıyor. Riskli yapıların onarımı ya da yeniden yapılmasında öncelik hastaneler ve okullarda.
Ancak uzmanlar kritik noktalarda bulunan köprü, üst geçit ve viyadüklere dikkat çekiyor!
Yol, köprü ve viyadükler tek tek incelenip kusurlu ve çürük olanların sorumlularından hesap sorulmalı.
Ve bu yapılar ya güçlendirilmeli ya da yeniden yapılmalı.

***


TEK ZEKİ TÜR BİZ DEĞİLİZ!
Steven Spielberg dünya dışı yaşama inandığını açıkladı: "Evrende yalnız olduğumuzu sanmıyorum. Bence evrendeki tek zeki tür olmamız matematiksel olarak imkansız. Ve bu heyecan verici."
ABD hükümetinin ayrıntıları gizli tutmaya çalıştığına inandığını söyleyen Spielberg "Hiç UFO görmedim. Keşke görseydim. Ama bazı insanların açıklayamadıkları şeyler gördüklerine inanıyorum" dedi.
Dikkat ediyor musunuz; son birkaç yılda dünya dışı varlıkları daha çok konuşuyoruz.



Yoksa uzaylılar keşfedildi ama açıklama yapılmadan önce insanlar, uzaylılara alıştırılmaya mı çalışılıyor?
Daha önce de yazmıştım: Geçtiğimiz yıl ABD Kongresi'nde 50 yıl aradan sonra ilk kez, tanımlanamayan uçan nesnelerle (UFO) ilgili halka açık oturum yapılmıştı.
Oturumda 2004 yılından beri karşılaşılan 144 olağan dışı hava olayına yer verilen rapor tartışıldı.
Gelişen teleskop teknolojisiyle birlikte artık Samanyolu Galaksisi'ne benzer daha çok galaksi belirleyip, sayabiliyoruz.
Evrende yaklaşık 100 milyar galaksi olduğu tahmin ediliyor. Her galakside ortalama 200 milyar yıldız bulunduğu varsayılıyor.
Ve evrende 10 sekstilyon yıldız olduğu tahmin ediliyor. 22 sıfırlı sekstilyon gibi rakamları kavramak da zor.
Belki şu örnek yardımcı olabilir: Dünyadaki kumsallarda 4 sekstilyondan az kum tanesi olduğu tahmin ediliyor. Yani yıldızların sayısı dünyadaki toplam kum tanelerinden daha fazla!
Özetle insan aklının almayacağı kadar büyük bir evrende yalnız olduğumuzu düşünmek matematiksel açıdan imkansız olabilir!

***


GELECEĞİN TELEFONU NASIL OLACAK?
1973 yılında ilk taşınabilir cep telefonunu icat eden Marty Cooper, gelecekte telefonların kulak derisinin altına yerleştirileceğini söyledi ve ekledi:
"İnsan vücudu mükemmel bir şarj cihazı. Bu tür deri altı cihazların şarjı için sadece yemek yememiz yeterli olacak."
Cooper gibiler çağının öncü insanlarıydı ama şu an çok yaşlı bir mucide geleceğin telefonunu sormak ne kadar akıllıca tartışılır.



Cooper sadece konuşma özelliğinden yola çıkarak bir tahminde bulunmuş. Oysa telefonlar artık aynı zamanda TV, bilgisayar ve oyun konsolu!
Yani geleceğin telefonları derinin altında olmaktan çok daha ötesine geçecek! Geleceğin telefonları ekranı direkt göze yansıtabilir, beyinle ile senkronize çalışabilir.
Ya da Cooper'ın 50 yıl önce yaptığı gibi kimsenin tahmin edemeyeceği bir özelliklere sahip olabilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA