New York Moda Haftası'nda görücüye çıkan Kate Spade'in koleksiyonu, yazı bitirdiğimiz şu günlerde beni ne kadar hüzünlendirdi size anlatamam. Sarı ve beyaz papatya desenleri ile süslenmiş, sahnede atkuyruğu saçları, sade makyajları, pembe beyaz tenleri ile alabildiğine sade mankenlerin taşıdığı zarif kıyafetleri giymek için, bir kış sezonu geçirmek zorunda kalacağımızı düşününce, eminim siz de çok üzüleceksiniz.
MASKELİ MANKENLER
Spade'in şeker kutusu gibi tasarımları bir yana haftanın en büyük isimlerinden Givenchy'nin koleksiyonu da büyük ses getirdi. Kardashian-West ikilisinin dışında Uma Thurman ve Julia Roberts gibi ünlülerin de boy gösterdiği defilede; Ground Zero manzarası önünde dans eden performans sanatçıları ve ilahi söyleyen Budist bir rahip de ağırlandı. Givechy kadar ünlü tasarımcısı Riccardo Tisci'nin modaevindeki 10'uncu yılının da kutlandığı defile, elbette göz doldurucu olacaktı.
Givenchy'nin tamamen New York'a adanan defilesinin mottosu 'Yaşam, saf sevgi, tüm dinler ve tüm insanlık'tı. Siyah beyaz ağırlıklı koleksiyonda; ipek ve dantelden bluzların altına bol paça pantolonları tamamlayan smokin ceketler giymiş mankenlerin yüzleri, yine dantelden maskeler ile süslenmişti. Açıkçası ben bu maske işini çok akıllıca buldum. Hem mankenlere zarif ve esrarlı bir hava veriyor, hem de top model kullanmak zorunda kalmıyorsunuz.
2007 yılından beri erkek giyiminde ismini duyuran Public School, geçtiğimiz yıldan beri kadınlar için de tasarımlar yapmakta. New York'lu ikili Maxwell Osborne ve Dao Yi-Chow'un oldukça giyilebilir tasarımları; akışkan kumaştan asimetrik kesimli etekler ve küçük ceketlerle yapılan kombinler barındırıyor. İkilinin Nisan ayından itibaren DKNY için çalışmaya başladıklarını da eklemeliyim.
Joseph Altuzarra'nın eklektik tasarımları, Fransız kökeninin etkilerini taşıyor. Kırık beyaz ve kiremit renginin ağırlıkta olduğu koleksiyonda; büzgülü kumaşlar kullanılarak tasarlanmış düşük omuzlu elbiseler, kalem etekler, tulumlar; inci düğmeler ile süslenmiş. Altuzarra, kadınların en büyük sorununun hem şık, hem de rahat kıyafetler bulamamak olduğunu fark etmiş. Bu nedenle yumuşak kumaşlar ve asla çok dar olmayan kesimleri tercih ettiğini söyleyen tasarımcı, görevinin kadınların arzularını dinlemek olduğunu düşünüyormuş.
Genç tasarımcılardan Rosie Assoulin'in fırfırlı tasarımları, Han Chon'un oldukça kalın topuklu sandaletler ile tamamladığı romantik dantel elbiseleri, Amy Smilovic'in payetli pantolon etekleri, Jason Wu'nun kırmızı rujlu mankenleri moda haftasının diğer öne çıkanları oldu.
