Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

PKK'nın değirmenine su taşımak

Taraf gazetesinde Emre Uslu, önemli bir soru sormuş: "Uludere'de önce istihbarat alındı ve sonra mı Heronlar bölgeye gönderildi?
Yoksa, Heronlar tesadüfen mi köylüleri görüntüledi ve bu kişilerin terörist olabileceği değerlendirildiği için mi, insansız hava araçları onları izlendi?
" (24 Mayıs 2012)
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in açıklamaları, ilk şıkkın geçerli olabileceğini düşündürüyor. Zira söyledikleri, Heron görüntülerini aşan bilgiler. Şahin diyor ki: "Kaçak malı veren PKK. Rantı toplayan KCK. Bu insanları, 50-100 liraya o güzergâhta katırlarıyla birlikte dolap beygiri gibi döndüren de onlardır. Ölen 34 genç figürandır. Filmin baş aktörleri vardır. Filmin bütününe bakılınca özür dilenecek bir şey yoktur."
Tek başına Heron görüntülerinden "PKKkaçakçı işbirliği" sonucu çıkarılamayacağına göre, Heronların böyle bir ilişkinin varlığına dair istihbarata istinaden devreye girdiği anlaşılıyor. Kim verdi bu istihbaratı? MİT mi? Tabii başka sorular da var. Kaçakçılığın cezası ölüm mü?
Ayrıca, kaçakçılığın bölgedeki Jandarma'nın malumatı dahilinde yapıldığı, yıllardır sürdüğü ve hep aynı güzergâhın kullanıldığı daha önce verilen bilgiler arasındaydı. Bu bilgiler mi yanlış? Yoksa İdris Naim Şahin, hatayı gizleme çabasıyla farklı bir tablo mu çiziyor?
Şahin'in kırdığı çamı tamir etmek gene Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'e düştü. "Yaklaşımını insani bulmuyoruz. Köylülere PKK figüranı demek yanlıştır" açıklamasını yaptı. Ama Çelik ne kadar düzeltmeye çalışırsa çalışsın, Uludere meselesinin kötü yönetildiği gerçeği orta yerde duruyor. Zira Başbakan'ın Pakistan'daki açıklamaları da sorunluydu: "Hata da olabilir; hatayı da açıkladık; özrü de açıkladık. Allah aşkına, tazminatsa tazminat... Bizim resmi tazminatımızın ötesinde yaptık" dedi Başbakan "Daha ne istiyorsunuz?" demeye getirdi. Can kaybı yaşayan aileleri rencide eden bir tavır bu.
Başbakan, ABD'nin Taliban zannederek sınırda Pakistan askerlerini öldürdüğünü de hatırlattı. "Bundan dolayı özür beyan etmiyorlar" dedi. ABD-Pakistan ilişkisiyle, Türkiye Cumhuriyeti'nin kendi vatandaşlarına yaptığı bir adaletsizlik ya da haksızlık, hatta katliam kıyas edilebilir mi? ABD, Pakistanlıları küçümseyerek, bir özrü bile esirgeyebilir. Bu durum, Türk devletinin haklılığını değil, ABD'nin haksızlığını gösterir. Kaldı ki, PKK/KCK ve BDP, Kürt kökenli vatandaşlarımıza "Etnik kimliğinizden dolayı size Türkiye'de değer verilmiyor" propagandasını yapıyor. Erdoğan'ın ve özellikle İdris Naim Şahin'in açıklamaları, PKK'nın değirmenine su taşıyor.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA