Eski Türklerde askerler savaşırken, arkadan gelen her türlü tehlikeyi bertaraf için sırtlarını ağaca ya da kaya veya taşa vererek ok atarlarmış. Yıllar sonra, sırt dayanan taşın ismi, ARKATAŞ'dan, ARKADAŞ şeklinde dilimize yerleşmiş. Aşk ve Arkadaşlık, bir gün yolda karşılaşırlar. Aşk kendinden emin bir şekilde sorar:
- Ben senden daha samimi ve daha cana yakınım. Sanki sen niye varsın ki bu dünyada?
Arkadaşlık cevap verir:
- Sen gittikten sonra bıraktığın gözyaşlarını silmek için.
(Bana bu hikâyeyi gönderen Necla Sanlı ve Ayşe Komili'ye teşekkürler)