Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Bodrum sahillerindeki çarpık yapılaşmaya el koyması olumlu bir gelişme. Ama biraz geç kalınmadı mı? Gördüğü binalardan pek çoğu, son yıllarda inşa edildi. Bunun temel sebebi, küçük beldelerin verdiği imar izinleri. Küçük beldeler diyorum fakat kendi küçük rantı büyük. Göltürkbükü, Gündoğan, Yalıkavak, Torba vs... Bunlar milyarlarca liralık araziler üzerinde söz sahibi. Muğla Büyükşehir statüsü kazandığı için, bundan böyle denetim artacak umudunu taşıyordum ki, Erdoğan'ın da müdahalesiyle daha da özenli bir uygulamaya geçileceğinin işaretini almış bulunuyorum. İnşallah verdiği talimatın takipçisi de olur.
Ben Güvercinlik'te oturuyorum; bir balıkçı köyü. Denize sıfır evlerin 30-40 yıllık mazisi var; belki daha da eski. 1984'te Özal döneminde çıkan imar affından yararlanmışlar. Ama mülkiyet sahipliği hâlâ köy tapusuyla devam ediyor; bir türlü resmi tapu alınamıyor. Demek istediğim, sadece çevre katliamı değil, başka sorunları da var Bodrum sâkinlerinin. Bu arada kanalizasyon ve su ihtiyacının karşılandığını, elektriklerin de eskisi gibi kesilmediğini hatırlatmak isterim.
Güvercinlik'teki ormanlar Mesut Yılmaz zamanında turistik tesis yapmak üzere bazı işadamlarına kiralanmıştı.
Köylü, kıyameti kopardı; sesini duyuramadı. Buna rağmen, Güvercinlik ahalisinin tepkisi gene de işadamlarını etkiledi. Biri istisna, inşaat başlamadı. İstisna, MNG'nin devrettiği araziye yapılan Pina'daki o çirkin otel. Sanıyorum, Tayyip Erdoğan'ın Güvercinlik'te bahsettiği çarpık yapılanma o otel olacak. Aynı bölgede 2 tane daha turistik tesis yapılması düşünülüyor. Çünkü Yılmaz döneminde ormandan kiralanmış yerler var. Belki Erdoğan'ın müdahalesi yeni otellerin inşaatını engelleyecektir.