Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

Avrupalı vakıflar sınıfta kaldı!

Kadın ve kız çocukları için ayrılan fonlar çok az!

Avrupa'da yıllık harcamaları 100 milyar euroyu bulan yaklaşık 110 bin vakıf olduğunu Mama Cash tarafından hazırlanan, 'Kullanılmayan Potansiyel: Avrupa Vakıflarının Kadın ve Kızlar için Ayırdığı Fonlar' isimli rapordan öğrendim.
Sabancı Vakfı'nın Türkçeye çevirdiği raporu hazırlayan Mama Cash, 1983 yılında Hollanda'da kurulan dünyanın en eski uluslararası kadın fonu.
2000 yılından bu yana vakıf; kadınlar, kız çocukları ve trans hakları için mücadele veren kurumlara ve kadın fonlarına 24 milyon euronun üzerinde doğrudan hibe vermiş.
Böyle bir araştırmayı yapmak için Mama Cash'in yola çıkmasının sebebi, Avrupa'daki vakıfların kadın ve kız çocuk alanına verdiği desteğin bir fotoğrafını çekmek. Zor bir konu ama sonunda kapsamlı bir araştırma çıkmış ortaya.
19 ülkede farklı misyon ve büyüklükte yaklaşık 9.2 milyar euroluk bir varlığı yöneten 145 vakıf bu çalışmaya katılmış. Vakıfların dahil olduğu projeler arasında 'Türkiye'deki kadınların yerel yönetime katılımı güçlendirmekten, Belçika'daki bekar annelerin ekonomik bağımsızlığını desteklemeye ve Kenya'nın kırsal kesiminde kadın sünnetini önlemeye' kadar pek çok önemli konu yer alıyor.
Son dönemdeki projeleriyle uluslararası alanda da dikkat çekmeye başlayan Sabancı Vakfı da araştırmada iyi örnek olarak anlatılıyor.
Raporun ortaya çıkardığı en önemli sonuçlardan biri Avrupa'da önemli bir potansiyele sahip vakıfların bu potansiyellerini yeteri kadar kadın ve kız çocuklarının hakları ve refahını destekleyici konular için kullanmadıkları.
Vakıfların yüzde 90'ı kadın ve kız çocuklarıyla ilgili en az bir konuyla ilgilendiklerini ifade etmiş ama 145 vakıfın ancak yüzde 37'si kadın ve kız çocuklarına yönelik hibe ve programlara sahipken, bu konuya toplam bütçelerinin ne yazık ki sadece yüzde 5'ini ayırmışlar.
Oysaki dünyada artık tartışılmayan bir gerçek var. O da kadına ve kız çocuklarına yatırım toplumun genelini gözle görülür bir şekilde ileriye taşıyor.
Raporda, Dünya Ekonomik Forumu'nun toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı yıllık ülke sıralamasında henüz toplumsal cinsiyet eşitliğini yakalamış bir ulus bulunmadığını rapor ettiği hatırlatılıyor. Yukarıda da belirttiğim gibi vakıfların müthiş bir kaynağı var ama ne yazık ki kadın ve kız çocuklarının haklarını savunan kuruluşların çoğunluğunun kritik düzeyde kaynak kıtlığı yaşadığı ve yıllık bütçelerinin 50 bin doların altında olduğunu bu rapordan öğreniyorum.
Düşünün ki Avrupalı vakıfların yüzde 58'i kadın ve kız çocukları yararına ayrılan payın toplam bağış bütçesinin yüzde 10'undan az olduğunu belirtmiş.
Ne yazık ki AB üyesi 27 ülkede erkeklere oranla daha fazla sayıda kadının yaşamını yoksulluk sınırının altında sürdürdüğü de anlatılıyor raporda. Türkiye'de en önemli sorunlarımızdan biri olan kadına yönelik şiddette, Avrupa'nın da içler acısı halinin son fotoğrafını bu rapor gözler önüne sermiş. Avrupa'da yaşayan kadınların üçte birinin aile içi şiddet mağduru olduğunu okuyunca daha çok şaşırıyorum.
Bu arada Avrupa'daki vakıflar en çok hangi konuya fon ayırıyor diye merak edenlere şu bilgiyi de aktarayım. Vakıf fonlarından yüzde 74 ile en büyük faydayı çocuklar ve gençler, hemen arkasından yüzde 50 ile ekonomik açıdan dezavantajlı kesimler ve yüzde 48 ile engelli bireyler sağlıyor. Kadınlar ve kız çocukları yaşlı vatandaşlardan sonra geliyor ve onları da göçmen ve mülteci topluluklar, etnik, ırksal azınlıklar izliyor.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA