Bu ülkenin gencecik masum evlatları teröre kurban giderken, ben liseli gençliğin fotoğrafını çeken geniş kapsamlı bir araştırmanın sayfaları arasında dolaşıyordum.
İstanbul Liseli Profili demek, yaşanan göçü göz önüne alırsak Anadolu'nun liseli profili, daha doğrusu Türkiye'nin liseli Profili demek aslında. Araştırmada gençliğin sorulara verdiği cevapları okurken, hüzünle karışık içimi acıtan bir duygu oluştu bende.
Genç Hayat Vakfı'nın liseli gençliğe projektör tuttuğunu bir ay kadar önce kurucu Beyza Zapsu ile yaptığım sohbetten biliyorum. Merakla bekliyordum.
Araştırma tamamlanıp da kitap haline getirilince heyecanla beni arayan, raporu gönderen Beyza Zapsu ile dün sabahın erken saatinde buluştum. Vakıf Genel Müdürü Uğur Gülderer ve Gençlik Araştırmaları Koordinatörü Uğur Elhan da bizimleydi. Beyza Zapsu bir gün önce de Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'e gitmiş ve bence geleceğimizi emanet ettiğimiz gençliğimizle ilgili bugüne kadar yapılan en detaylı araştırmalardan biri olan İstanbul Liseli Profili'ni ve içeriğini anlatmış.
Ömer Dinçer'i çok yakından takip edemedim ama Fatma Şahin'in bu araştırmadan çok yararlanacağına eminim. Zaten, Genç Hayat Vakfı yöneticileri kapıdan içeri girer girmez, Fatma Şahin yerinden kalkmış ve "Masaya geçelim ve çalışalım" demiş. Ekibiyle birlikte notlar alarak Genç Hayat Vakfı'nı dinlemiş. Bu bile bana umut veriyor. Bu arada Ömer Dinçer'in, sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğini ilerletmek için kurulan yeni bir birimden söz ettiğini öğrendim ve bunun da çok önemli bir gelişme olduğunu düşünüyorum.
Sözü uzatmadan liseli gençlik araştırmasıyla ilgili birkaç önemli noktayı bu sütunlara taşımak istiyorum. Tabii detaylı bilgi almak isteyenlerin vakfın sitesini ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum.