Coca-Cola Başkanı Muhtar Kent ile 15 gün kadar önce İstanbul'da verdiği bir davette sohbet ederken, 2012 Londra Olimpiyatları'nda Olimpiyat Meşalesi'ni taşıyacağımı öğrenince "Kondisyonlu olmaya gayret et, seni nasıl bir sürprizin beklediği belli olmuyor" dedi gülümseyerek. Nasıl yani? 300 metre taşıyacağımı öğrendiğim Olimpiyat Meşalesi ağır mıydı acaba? Koşmak onun için mi zor oldu? Yoksa mesafe o heyecanla falan yorucu mu oluyordu?
Derken hikâyenin devamını anlatmaya başladı. 2008 Pekin Olimpiyatları'nda sıra Muhtar Kent'e gelmiş ve 300 metreyi koşup bitirince, meşale ateşini devretmek istemiş. Derken ortalıkta bir karmaşa olmuş ve bir sonraki meşale koşucusu kalabalıkta ezilme tehlikesi geçirmiş. Hiç beklenmedik bu talihsizlik üzerine, Olimpiyat Komitesi yöneticileri Kent'e "Devam et" demişler. Muhtar Kent de bir 300 metre daha koşmak durumunda kalmış ve elindeki meşaleyle bir hayli de yorulmuş.
Doğrusu İngiltere'nin York şehrinin sakinliğini, ortasından geçen Nidd Nehri ve yeşilliği görseniz, böyle bir durumun benim başıma gelmeyeceğini de tahmin edersiniz tabii. Sanki sanayi devrimi hiç yaşanmamışçasına, eski çağlardan aynen bugüne gelmişçesine insana huzur veren bir kentteyim ben. Ve 2012 Olimpiyatları'nda meşale taşıma sırası da nihayet bana geldi. İngiltere'deki organizasyonun kusursuzluğunu meşale organizasyonuyla görmüş bulunuyorum. Her türlü detay düşünülmüş, genç bir ekiple işler tıkır tıkır yürüyor.
25 yıl önce Seul Olimpiyatları'na sponsor olarak Olimpiyat Hareketi'nin (Olympic Movement) bir parçası olan Samsung, Olimpiyat Meşalesi'ni taşıyacak 1.300 ismi belirliyor. Bu yıl 8 bin kişi Olimpiyat Meşalesi taşıyor ve 7 bini İngilizlerden oluşuyor. Samsung tarafından tüm dünyadan "fark yaratan" hikâyeleriyle öne çıkan yaklaşık 300 kişi seçiliyor ve Olimpiyat Komitesi'nce belirlenen güzergâha göre seyahatler başlıyor.
İşte dün meşale taşıma sırası Türklere geldi. Aramızda Mor ve Ötesi'nin solisti Harun Tekin, engellileri hayata karıştıran müthiş projelerin mimarı AYDER'in kurucularından olan Ercan Tutal ve "Yurtta Sulh Cihanda Sulh" mesajını Oscar'dan sonra olimpiyatlara da taşıyan Meltem Cumbul vardı. Doğrusu heyecanım büyüktü. Sabah Olimpiyat Komitesi tarafından verilen ve asla üstüne başka bir şey giymeyeceğim belirtilen beyaz eşofmanı giyerek buluşma noktasına indim.
Bu yıl Olimpiyat Meşalesi, Londralı tasarımcılar Edward Barber ve Jay Osgerby tarafından dizayn edilmiş. Üzerinde tam 8 bin daire var ki bu daireler her bir meşale taşıyıcısını temsil ediyor. Meşalenin altın rengi de Olimpiyat Ateşi'nin parlaklığını ve ışığın sıcaklığını temsil ediyormuş. Meşale bana, beni koşacağım güzergâha götüren otobüsün içinde verildi ve meşaleyi nasıl tutacağıma ilişkin prova yapmam istendi.
Öpücük anı en güzel an!
En çok merak ettiğim, "öpücük" adı verilen bir önceki meşale taşıyıcısından aldığım ateşle kendi meşalemi tutuşturacağım andı. İtiraf ediyorum, bu anın keyfini çıkartmaya çalıştım ve çok da acele etmedim. İnsan hakikaten o anda çok heyecanlanıyor. İşte en güzel anlatımı İngilizce'de "Once in a lifetime" olan yani hayatta bir kez insanın başına gelebilecek anlardan birini ben yaşıyordum.
Bir yanda etrafta bu anı izlemeye gelen Yorklular'a selam verirken, diğer yandan meşaleyle birlikte ağır tempoda koşmaya başladım. O an hakikaten de büyülü an. İnsan bitsin istemiyor ama 300 metrenin bitmesi çok zamanımı almadı. Bu kez artık deneyimli bir meşale koşucusu olarak, "öpücük" anında çok rahattım, benden sonraki meşale koşucusuna ateşi verdim ve güzergâhtan çıkarak beni bekleyen servis aracına doğru yöneldim.
ABD'de, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi ne yazık ki Türkiye'de Olimpiyat Oyunları için büyük bir heyecan henüz başlamadı. Ama spora çok daha hevesli bir genç potansiyeli olan Türkiye, 2020 Olimpiyatları için resmen aday olduğundan Olimpiyatlar'a olan ilgimizin artacağına eminim.
İlki 1908'de, ikincisi 1948'de ve 2012'de olmak üzere üç kez olimpiyatlara ev sahipliği yapacak olan İngiltere'de Olimpiyat Meşalesi taşıyanlardan biri olduğum için çok mutluyum. Olimpiyat Meşalesi ile şimdiden bir parçası olduğum 2012 Londra Olimpiyatları'nda en büyük dileğim, başta Kadın Milli Voleybol Takımımız olmak üzere ülkemizi temsil edecek tüm sporcularımızın en iyi derecelerle Türkiye'ye dönmeleri.
