Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Türkiye laik değil laik kalacak!

İsmail Kahraman'ın "Yeni anayasada laiklik kavramı yer almamalı" sözleri üzerine Meclis önünde mesai arkadaşlarını toplayan CHP'nin "eylem olur biz eyleme gideriz" milletvekili trafiği kapattıkları için kendisini uyaran polislere bağırıyordu:
"Polis laiklikten mi yana şeriattan mı?" En seküler halimi takınarak "Allah akıl fikir versin" diyorum.
Öyle ya, koca koca insanlarız, Türkiye laik mi ki bizim ilkokul 5. sınıf toplumsal gerçeklik müsamere ekibi "Türkiye laiktir laik kalacak" sloganları atıyor?
Evet, Türkiye laik değil, sadece vatandaşların gündelik yaşam pratiklerinde dinlerini yaşayamamaları için inanç özgülüğünü sınırlayarak "tanımlayan" ideolojik bir devlet.
Tıpkı vatandaşları çalışma kamplarına göndermeye bile imkân tanıyan Stalin'in 1936 anayasasının en fazla özgürlük tanımı yapılan temel metinlerden biri olması gibi, Türkiye'de de sıkça laiklik vurgusu yapılarak laiklik katledildi.
Çünkü laiklik, tanımlayarak yaşanacak bir olgu değil demokrasinin doğal sonucudur!
Bir düşünün, Amiş vatandaşlarını pek çok kolektif sorumluluktan muaf tutan ABD laik değil. Buna karşın Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana pratikleriyle Sünni vatandaşların saçına, başına karıştığı gibi, 1925 tarihli "tekke ve zaviye" kanunuyla Alevileri cem evlerinden mahrum bırakan Türkiye laik, öyle mi? Üstelik dindarlarını kafeslerken sekülerler ve inançsız vatandaşların da demokrasisinden çalan Türkiye!
Lütfen kendimize gelelim.
Sakallı Celal'in dediği gibi meşrutiyeti ilan eden, cumhuriyeti ilan eden bu ülkede "ciddiyetin" ilan edilme zamanı geldi de geçiyor.
Madem bu hayati konuyu tartışacağız, o halde ortalığa saçılan goygoycuları yalnız bırakalım. Enerjimizi, demokrasinin sebebi değil sonucu olan laikliği, tüm vatandaşların din ve vicdan hürriyetini gerçek anlamda sağlayacak bir şekilde yaşama geçirmeye harcayalım.

***

Teminata bak...
Figen Yüksekdağ, açıkça "Sırtımızı dayıyoruz" dediği bölgedeki terör örgütleri askeri ve ideolojik olarak yenilince, partisinin eski oyuncağını eline almış. Dün grup toplantısında "laikliğin teminatıyız" tiratları atıyordu. Daha düne kadar bölgede alternatif cumalar düzenleyenlere, "Hiçbir şey yapamıyorsanız hendeklerde direnen 'çocuklara' bir dua okuyun" diyen Demirtaşların partisine bakın siz!
Batıda "ordu göreve" mitingleri yapılırken "PKK bölgede laikliğin teminatıdır" diyerek darbecilere göz kırptıkları gibi yine özlerine döndüler.
HDP-PKK'nın rejim muhafızlığını hangi aklı başında insan içine sindirir bilemiyorum. Ancak ülkenin kahir ekseriyetinin kimleri terörün teminatı olarak gördüğü gün gibi ortada.

***

Fıkra burada bitiyor
Paris saldırısının ardından hâlâ olağanüstü hali kaldırmayan Fransa'nın ve diğer Avrupa devletlerinin Parlamento Başkanı Martin Schulz demiş ki: "Türkiye otoriter devlet olma yolunda ve bunu çok tehlikeli buluyorum!"
Evet, bunu doğusunda Paris'i her gün yaşayan ama hâlâ OHAL ilan etmeyen Türkiye'ye söylüyor kendileri.
Fıkra burada bitiyor ama tüm ciddiyetimle merak ediyorum. Dışişlerimiz, kısa bir süre önce de geri kabul anlaşmasıyla ilgili Türkiye'nin kaygılarını dile getiren Cumhurbaşkanı'na basın üzerinden "biz hükümetle anlaştık" mesajı veren bu şakacı beyefendinin yüzüne karşı ne zaman diplomatik bir kahkaha patlatacak?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA