Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Ümit Özdağ atıyor Yunanistan tutuyor

Sesli dinlemek için tıklayınız.

ABD, Türkiye- Yunanistan sınırının yanı başındaki Dedeağaç'a yığınak yapıyor.
"NATO üyesi Türkiye'ye komşu bir ülkede bu neyin hazırlığı?" sorusuna şimdiye kadar muhataplarından mantıklı bir cevap alabilmiş değiliz.
Sadece "Hareketlilik Ukrayna'ya lojistik amaçlı" diye geveliyorlar.
Hadi yedik diyelim?
Peki, ABD'nin Akdeniz'in güneydoğusunda yer alan Kıbrıs'ın Rum yönetimine yönelik silah ambargosunu yıllar sonra kaldırmasının sebebi ne?
Yunanistan'ın, Ege'de silahlandırılması yasak olan burnumuzun dibindeki adaları ABD'nin desteğiyle adeta bir uçak gemisine dönüştürme faaliyetleri de Ukrayna'ya lojistik amaçlı mı?
İçinden B sınıfı bir EOKA'cı fırlayan Yunanistan Başbakanı Miçotakis'i ABD Senatosu'nda Türkiye'yi tehdit etsin diye kürsüye çıkarmak falan da bu sebepten olsa gerek.



Evet, Akdeniz kazanının kaynatılmaya çalışıldığını görmemek için kör olmak lazım.
Yunanistan, tıpkı Rusya'nın önüne atılan Ukrayna piyonu gibi Türkiye'yi tahrik etmek için kullanılıyor.
Rusya ambargosuyla uzun vadede değeri daha da artan Doğu Akdeniz'deki muazzam gaza çökmeye yönelik bir operasyonla karşı karşıyayız.
Bir yandan spotlar Rusya'ya çevrilirken öte yandan NATO üyesi, AB adayı Türkiye usul usul kuşatılıyor.
Kâğıt üzerinde aynı blokta yer aldığımız ve aynı ittifaklara dahil olduğumuz Yunanistan silahlandırılırken, Türkiye'ye savunma sanayii ambargoları koyuluyor.
Benim asıl ilgimi çekense, Erdoğan'ı Yunanistan gerginliğini kışkırtmakla suçlayan muhalefetin bu karıştırma harekâtına anında içeriden senkronize olması.
Yalnızca İzmir'in Yunan işgalinden kurtarılışının yıldönümü kutlamalarında kentin CHP Belediye Başkanı'nın dönemin Türk devletinin yöneticilerini suçlaması gibi garabetlerden bahsetmiyorum.
Her düğmeye aynı anda basıyorlar...
Yabancı düşmanlığıyla oy toplamaya çalışan sorsan Türk milliyetçisi Ümit Özdağ bile elinden geleni yapıyor.
Dün de rotasını Türkiye'nin Ege kıyısındaki askeri stratejik noktalara çevirmiş, oraları kaşıyordu... "Türkiye-Yunanistan arasında gerilim zirvedeyken sığınmacılar orman yangını çıkarıyor" şeklinde paylaşımlar yapıyordu.
Tesadüf bu ya, Yunan siyasetçiler, "Türkiye bir gece ansızın 100 bin mülteciyi üzerimize salacak" diye dünya kamuoyunu ayağa kaldırmaya çalışırken...
İçişleri Bakanlığı iddiaları delilleriyle yalanladı. Ne var ki önümüzdeki günlerde mülteciler de dahil her türlü unsurun kullanılacağı provokasyonlara karşı uyanık olmalıyız.

***


İNGİLİZLER AYTUN BEY KADAR ALINMAMIŞ
Muhalefet, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın protokoldeki çifte standartları uygun bulmayarak Kraliçe'nin cenaze törenine katılmamasını "çağdaş dünyadan kopmamıza neden olacak büyük bir hata" olarak değerlendirmişti.
Ne var ki İngilizlerin bizimkiler kadar alınmadığını açıkça gördük.



Önceki gün İngiltere'nin yeni Başbakanı Liz Truss, New York'taki Türkevi'ne gelerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ziyaret etti.
Erdoğan'ın tavrını, Kraliçe'nin en sadık protokol müdürlerini kıskandıracak şekilde "kaygı verici bir garabet" olarak değerlendiren İyi Partili Aytun Çıray, dün Türkevi'nde çekilen samimi kareleri görünce acaba aklına ne gelmiştir?
Benim aklıma Orhan Veli'nin dizeleri düştü:
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevazıyım,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.



Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA