Bankacılık sektörünün amiral gemisi konumundaki Ziraat Bankası, 2010 yılı planı hazırladı. IMF'nin, "Kamu bankaları etkinleştirilsin ve özelleştirmeye hazırlansın" isteği üzerine geliştirilen plan, Ziraat'teki büyümenin, diğer bankaların gerisinde kalmasını ancak, sektörde payı küçülmesine rağmen Ziraat'in yine de "büyük ağabey" rolünü sürdürmesi esasına dayanıyor.
BİREYSEL ÖNCELİĞİMİZ
Türkiye'ye ilgi gösteren yabancı bankaların büyük önem verdiği "bireysel krediler ve KOBİ paketleri" Ziraat'in de öncelikli alanları arasında yeralacak. Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, özel bankaların çok sık eleştirdiği, "haksız rekabet" gerekçesini ileri sürdüğü 17 katrilyon lira düzeyindeki kamu mevduatının 9 katrilyon lirasının Ziraat'te bulunduğunu hatırlattı ve şu değerlendirmeyi yaptı:
HAKSIZ REKABET İDDİASI
"2003 yılında göreve geldiğimizde, kamu mevduatı tutarı 7 katrilyon lira düzeyindeydi. Mevduat artışında piyasaya girmemiz etkili oldu. Sektörde vadesiz mevduat ortalaması yüzde 18 düzeyinde. Bu oran Ziraat'te yüzde 17. Kamu mevduatı gerekçe gösterilerek, 'Haksız rekabet yaratılıyor. Kârlılığı azaltıyorlar. Sistemik risk oluşabilir' iddiaları ortaya atılıyor. Oysa bizdeki kamu mevduatının yarısı vadeli, yarısı vadesiz. Kimse mazeret üretmesin. Hodri meydan. O zaman elimi, ayağımı kimse tutamaz. Şu anda iki ayağım da frende, hatta zaman zaman el frenini de çekiyoruz."
