Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Hangi CHP?

Konuya doğrudan girelim. Seçim için geri sayımın başladığı ortamda ana muhalefet partisinde sular duruldu mu? Cumhuriyet Halk Partisi, dışarıya yansıtıldığı gibi "tek başına iktidar" hedefine kilitlenmiş durumda mı? Yoksa sessiz ve derinden devam eden kaygılar, huzursuzluk kazanında kaynamayı devam mı ediyor?
Söz, ne zaman CHP'den açılsa, parti yönetiminden tanıdıklar, "Biz iktidar değiliz ki. Hükümet'ten beklenenlerin hepsini CHP'den istemek haksızlık. Biraz sabır" diyorlar. Hatta bir adım ileri gidenler, "İktidar olmamızı istemiyorsunuz" tarzında takıntılı yaklaşım sergiliyorlar. Mesele, CHP'nin siyasi geleceğini onun veya bunun tayin etmesi değil. Bizim de öyle bir fonksiyonumuz yok. Ama şu veya bu çevrelerin büyük ümit bağladığı bu siyasi yapının, beklentileri ne ölçüde karşılayabileceğine ilişkin gözlemlerimizi paylaşabiliriz.

***

Olağanüstü Kurultay sonrası CHP'de "akort arayışı" her an hissediliyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun söylemi ile parti yöneticileri ve örgüt arasında mutlak anlamda dil ve yöntem birliği kurulamadığı görülüyor. CHP, bireysel oyunu ve söylemi ile ön plana çıkan isimler nedeniyle zaman zaman çelişkili sinyaller verebiliyor. Genel başkan yardımcıları Gürsel Tekin ve Süheyl Batum'un kamuoyundaki algısı bu açıdan iyi birer örnek. Tekin, 12 Haziran 2011 seçiminden çok, sandığın ardından oluşacak tabloya göre iki yönlü çalışma yürütüyor gibi. Bir yanda CHP+MHP koalisyonu senaryosu, diğer yanda Kılıçdaroğlu'nun boşaltacağı koltuğa hazırlık yapıldığı kanaati...
Siyasi polemik yaratan açıklamalarına ince ayar çekilse de, Batum da yerleşik CHP'de henüz içselleştirilmiş değil. İyi niyetli beyanları dahi, partideki birçok kişiye batıyor!
***

Ana muhalefet partisinin, genel merkezindeki bir diğer sıkıntı kaynağı yeni simaların vaatleri ve temsil ettiği değerler. Bir başka ifade ile Parti Meclisi'ne yeni katılan aktörlerin her biri neredeyse "Kendi CHP'sini" anlatmakla meşgul. Onlara göre, CHP'nin neden yüzde 20'li seviyede oylara takılıp kaldığının nedenleri o kadar açık ki, her biri bu rahatsızlığı tedavi edecek reçeteye sahip olduğunu bile düşünüyor. Parti disiplinini öğrenmeye çalışırken, genelleştirilmiş kararlar karşısında katkı sağlamaktan giderek uzaklaşacaklarını söylemeye başlıyor. Zira temel politika tercihleri belirginleşmedikçe, kişisel tercih ve görüşler daha baskın hale gelebiliyor. Ve bu yeni isimler, taşrada parti örgütü ile yüzleşince, durum iyice karmaşık hal alıyor. Kılıçdaroğlu, üç büyük ile özel olarak eğilse de diğer il ve ilçeler düzeyinde örgütteki değişimin nasıl sonuçlanacağı tam kestirilemiyor. Birilerinin gitmesi isteniyorsa da yerine geleceklerin bir kısmı ya yakından tanınmıyor ya da nasıl bir performans sergileyeceğine ilişkin güçlü sinyal alınamıyor. Partiyi, siyasi rekabete açacağından kuşku duyulmayan "ön seçim" formülü ise "ağır ağabey" rolündeki milletvekillerinin bireysel öncelik duvarını aşamıyor.
***

Halihazırda CHP üzerine yatırım yapan farklı kesimler, yüzde 30 üst sınırını aşabileceğini öngöremediği için MHP'yi de yedeklemeye çalışıyor. Yönlendirilmiş kuşkusu yaratan anketlerde ise CHP ve MHP ikilisi, toplamda AK Parti'nin alacağı oy oranının üstünde gösterilmeye çabalanıyor. Esasen, 2002'den bu yana gerçekleşen seçimlerde, ikinci ve üçüncü partilerin aldıkları toplam oy oranı, AK Parti'yi geçemedi. Bu yüzden, 2011 seçiminin kritik dengesi MHP üzerine kurgulanıyor. Zoraki koalisyon üretenler, MHP için yüzde 15 ve üstünde oy arzularken, anayasayı değiştirecek çoğunluk için MHP'nin barajı aşamadığı durum esas alınıyor. MHP lideri Devlet Bahçeli ise neticesi ne olursa olsun, seçim meydanlarında CHP'den ayrışmayı deneyeceğini vurguluyor. Anayasa referandumundaki taban kıpırdaması MHP'yi özeleştiriye zorladığından, hak ve özgürlük çizgisine yaklaşan ancak ülke bütünlüğü adına klasik mesajı keskinleşen MHP ile karşılaşılması sürpriz sayılmamalı!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA