Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Hafızayı tazelemek

Karamsarlığa kapılan toplumların toparlanıp kendine gelmesi, "Düne bakıp ders çıkarma, yarını öngörüp tedbir alma" becerisine bağlıdır. Bugün, 21 Şubat 2011. Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizinin üzerinden 10 yıl geçti. Büyük bedeller ödendi. 1990-1999 arasındaki 10 yıl, kısa ömürlü koalisyon hükümetleri ve popülist siyasi kararlarla heba edildiği için, ekonominin ayağa kalkması 2000-2010 döneminde yine 10 yıla mal oldu.
Geriye dönüp baktığımızda, tüylerimizi diken diken eden öyle ilginç olaylar var ki... Ve çoğu çok dramatik. Örnek vermek gerekirse...
Eylül 2000. IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları sırasında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'na ödül verilirken, o gün uygulanan riskli para-kur politikası çökmek üzereydi. Bu yaman çelişki aradan iki ay geçmeden Kasım 2000'de dışa vurdu. Aralık 2000'de pırıl pırıl bir bankaya (Demirbank), IMF kredisinin "ön şartı" olarak el konuldu. O banka ve diğerlerini, "düşük kurcazip faiz" modeline ikna eden, Merkez Bankacılardı. Ama yangın başladığında muslukları kapalı idi. 10 yıl öncesinin deneyimi ile günümüz Merkez Bankası nihai borç verme makamı olarak artık "likidite penceresi"ni açık tutabiliyor.
Yine 10 yıl önce, koalisyon ortaklarının yer kapma mücadelesine sahne olan BDDK, hayli rötarlı olarak çalışmaya başladığında, bırakın çok sayıda özel bankayı, kamu bankaları bile fiilen batıktı. IMF, 2000'de başlattığı program için "bankaları rehabilite etme desteği" vermeye yanaşmamıştı. Bu kötü niyetin Türk halkına maliyeti, TMSF'nin sonradan yaptığı tahsilatlara rağmen yine de 100 milyar liranın altında değildi.

***

2000 sonbaharında Türkiye, doludizgin krize sürükleniyordu. Yapı o kadar kırılgandı ki devletin zirvesindeki bir tartışma (meşhur anayasa kitapçığı fırlatma olayı) yüzünden pamuk ipliğine bağlı dengeler alt üst olabildi, Halen İsrail Merkez Bankası Başkanı olan Stanley Fischer, o tarihte IMF 1. Başkan Yardımcısı olarak Ankara'ya akıl veriyordu. G-20 Toplantısı için Türkiye'de bulunması bir şans mıydı, yoksa şansızlık mı? Bu gerçek sonradan anlaşıldı. Kendi dayattığı yarı sabit kur sisteminin bırakılmasını, serbest dalgalı kura geçilmesini talep ettiğinde, Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi'ne, "Bu kararı alın, yoksa IMF'yi yanınızda bulamazsınız" demişti. Bu muhtıra, "Bir sonraki ay memur maaşlarını bile ödeyemezsiniz" demek oluyordu. Fischer'in sonradan hangi Amerikan bankasının başına geçtiğini, kurlar serbest bırakılırken düşük fiyattan kimlere, ne ölçüde haksız kazanç sağlandığını anlatmaya bile gerek yok. Bilen biliyor zaten... Araya neler sıkıştırılmadı ki!
"15 günde, 15 yasa", "Paranın yok zamanında İsrail'e tank modernizasyonu" ihalesinin verilmesi gibi...
***

Dün dünde kaldı. Lakin bugün IMF, dostça uyarıların yanı sıra, sinsi manipülasyonların da içinde... Türkiye ekonomisi ile ilgili hazırladığı, bir kısmını mecburen kamuoyu ile paylaştığı son raporunda bunun izlerini görmek mümkün. Krizle başa çıkma başarısını övdüğü Türkiye'nin, "bireysel krediler, banka fonlamaları, sıcak para" hattında ilerlediğini belirterek, spekülatif ataklara adeta davetiye çıkarmakta. Hem küresel sisteme göre nispi yüksek faize atıfta bulunarak yabancı kaynaklara adres göstermekte hem de mali yapının sürdürülebilirliği üzerinde kuşku yaratmakta. IMF'nin, doğru ve yerinde önerileri bile hep örtülü hesaplara dayandı. Bu gri alanlar, ya diplomatik çıkarların uzantısı haline dönüştürüldü ya da uluslar üstü sermayeye yeni fırsatlar ikram etmek için kullanıldı. İşte bu yüzden, Türkiye üzerine düşünenlerin dikkat etmesi gereken hususlar bellidir...
"Erken uyarı mekanizması çalışıyorsa, kamu borçlanma gereği artmıyorsa, bankacılık sisteminin rasyoları düzgünse, Merkez Bankası bağımsızsa, ekonomik- sosyal konsey işletilebiliyorsa, şeffaflık yolunda mesafe alınıyorsa, fiyat istikrarı ihmal edilmiyorsa" endişeye mahal yoktur. Endişe yaratacak tek husus, "işsizliktir!" Onun da üzerinde durulmaktadır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA