Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Terörde 1993-2011 farkı

Demokrasiye kan doğranmasını anlamak mümkün değil. Seçimden yeni çıkılmış. Kurucu meclis gücünde parlamento oluşmuş. Yeni anayasa iradesi sergilenmiş. Sivilleşme yolunda tarihi adımlar atılmış. Biraz sabır, biraz iyi niyet gösterilse konuşulmayacak konu da kalmamış.
Gel gör ki "kanlı senaryo" yine gündemde...
Tıpkı, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nin başladığı Ağustos 2009'da Polis Akademisi'nde tartışıldığı şekli ile provokatif eylemler devrede.

***

Acaba, 1993-94 yıllarına dönüş tehlikesiyle mi karşı karşıyayız? Aklın tutulduğu, sözün bittiği, silahların konuştuğu noktaya mı sürükleniyoruz?
Ankara'daki stratejik merkezlerde cevabı aranan soru bu. Ve o sorunun yanıtı, eskisinden hayli farklı. Şöyle ki...
1- Başbakan Tayyip Erdoğan terörle mücadelede ilk kez bohçanın dört ucunu bir araya getirdi. Genelkurmay, Jandarma, Emniyet ve MİT. Teröre karşı kurulacak yeni mimarinin 4 taşıyıcı ayağı artık sağlam.
2- Uluslararası konjonktür terörün dış merkezlerine ve lider kadrosuna yönelik nokta operasyona uygun. Irak ve Afganistan'dan çıkmaya çalışan, Libya'ya fazla bulaşmayan, Suriye'de, Türkiye'nin rolüne bel bağlamış bir ABD yönetimi söz konusu. AB ise uzun süre aşamayacağı mali kriz nedeni ile küresel iddiasını kaybetmiş durumda.
3- Halkın kendisini özgürce ifade etmesine imkân sağlayacak, insan haklarına duyarlı, hukuk sınırları içinde alınacak bir dizi karar da olgunlaşma aşamasında.
4- Muhalefet partileri de terörü siyaset malzemesi yapma alışkanlığından sıyrılarak, topyekûn mücadeleye katkı verme eğiliminde.
***

Doğrusu, Başbakan'ın, "Bıçak kemiğe dayandı" çıkışını, terör örgütü ve uzantılarına yönelik kapsamlı operasyonun ilanı olarak algılayan da oldu, eleştiren de. Kuşkusuz, özellikli harekâtlar davul zurna çalınarak duyurulmaz. Ama karşınızda terörü siyasetin aracı haline getirmiş bir yapılanma varsa orada, "Devletin elinin açık edilmesinden" bahsedilemez. Bir başka ifade ile İmralı'dan avukatları aracılığıyla talimat gönderen de, Kandil'ini kullanan da, Meclis'te yemin etmeyen de, sözde özerklik ilan eden de, onlar adına sokakta korku salan unsurlar da neyin nereye gideceğini zaten biliyor. Hedefleri de belli. Örgütün zinde olduğu intibaını yaymak, siyasal kadroları belli bir yörüngede tutmak, toplumda yılgınlık duygusu yaratmak, anayasa zemininde pazarlık gücü elde etmek, silahı susturmayı devletten taviz koparma kozuna dönüştürmek...
***

Siz, JİTEM benzeri bir uygulama ile KCK militanlarını bölgede baskı gücüne dönüştüreceksiniz, sözde vergi salıp haraç vermeyeni infaz edeceksiniz, homojen Kürt bölgesi yaratma planı ile meşru siyaseti yok etmeye yöneleceksiniz, "Kırsaldaki güvenlik güçleri bizi öldürmeye geliyor!" iddiası ile askere ve polise pusu kuracaksınız, ülkenin bir bölümünde ayrı yönetim sevdasına düşeceksiniz, tezlerinizi TBMM'de dile getirmek yerine Van'da efeleneceksiniz, inandırıcılığınızı kaybettikçe şiddet siperinin arkasına saklanacaksınız, sonra da "demokratik çözüm" masalını anlatmaya devam edeceksiniz.
***

Kabul edelim ki, Güneydoğu'da yaşayan yerleşik nüfus içinde ailesinin bir ferdi şu veya bu şekilde PKK'ya bulaşmayan yok gibi. Hatta Hakkâri'deki her ailenin bir ferdi ya dağa çıkmış ya da çatışmada öldürülmüş.
Böylesi bir tabana dayanan, örgütün talimatıyla vekil seçilen isimlerden örgütle bağını kesmesini beklemek de, her şehit olayından sonra "Misli ile karşılık verilecek" demek de "hamasi nutuk" olmanın ötesinde değer taşımıyor. İşte bu nedenle...
Kamuoyundaki "açılım bunları şımarttı" havasının dağıtılması,
Yüksek demokratik standartlarda Türkiye'de yaşamayı isteyen Kürt vatandaşların güvenliğinin tam garanti edilmesi,
Ayrımcılıkla mücadele politikasından taviz verilmemesi,
Siyasi kanalların açık tutulması,
Sivil-demokratik anayasa hazırlığına hız verilmesi,
Profesyonel sınır birlikleri projesinin hayata geçmesi,
Terör örgütünün simge isimlerinin artık etkisizleştirilmesi gerekiyor!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA