Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Org. Özel'den örnek duruş

Suriye satrancı, terör, küresel ekonomide ikinci dip kaygısı, Somali'ye uzatılan insanlık eli... Gündem öylesine sıcak ki birini yakalasanız diğeri kaçabiliyor. Oysa daha birkaç gün öncesine kadar, sivil-asker ilişkilerinde "olması gerekeni" konuşuyorduk. Kaldığımız yerden devam edelim...
Önceki gün Maliye Bakanlığı'ndaki bir arkadaşım Zırhlı Birlikler Tümen Komutanlığı'nda yaptığı "saymanlık denetimini" hatırlattı. Tabii, 10 yıl öncesindeki bir olayı... "Siviller geldi, bize hesap sormaya kalkıyor" atmosferinde kâğıt üstündeki incelemeyi nasıl tamamlayabildiğini anlattı. Oysa bugün, Sayıştay Kanunu'ndaki değişikliğin ardından askeri malların, askeri tesislerin (orduevleri, kantinler dahil) denetlenebildiği aşamaya ulaştık.
Peki, asker yeni döneme yeterince hazır mı?
Bu sorunun yanıtı hayli önemli...

***
Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel'in Jandarma Genel Komutanı olduğu sırada üst düzey bürokrat grubu, kendisini ziyaret eder... Mali mevzuattaki değişiklik çerçevesinde konuşmak istediklerini belirtirler. Necdet Paşa, sivil konuklarını kibarca karşılar. Onlar, detaya girmeden "Sayıştay Yasası'ndaki değişiklikten sonra yayımlanması gereken yönetmelikleri bekliyoruz" der. Yani, dersine iyi çalışmış asker profili çizer. Yeni Genelkurmay Başkanı'nın bu duruşu, "hesapverebilirlik ve şeffaflık" açısından bambaşka bir sürecin başladığını müjdelemesi bakımından umut verici. Ama her şey henüz süt liman değil... Zira, Sayıştay'ın, Milli Savunma Bakanlığı eliyle farklı komutanlıklara ilettiği yasal değişime "pasif direniş" sürmüyor değil. Örneğin, filanca karargâha giden Sayıştay denetçilerine brifing veren asker, o sunuş dokümanını paylaşmaktan imtina edebiliyor. "Gizli bilgi" gerekçesini ileri sürebiliyor. Sayıştay'ın, TBMM adına denetleme yaptığı ve denetim sonuçlarını yine TBMM'ye raporlayacağı ifade edildiğinde ise "İtirazımızı tutanaklara geçirmeyin" diyebiliyor. TSK'daki dirençli unsurlar kadar, iç dünyasının kodlarını sivillere nasıl açacağını bilmeyen unsurların varlığını da kabul etmemiz gerekiyor. Yine de Org. Özel'in "Milletin Ordusu'nun, Milletin Meclisi'ne hesap vermekten çekineceği bir şey olmayacağı" anlayışını pekiştireceği ilginç bir dönemin kapısı aralanıyor. Kaldı ki kimse, askeri cenahtan stratejik, ulusal çıkarlar açısından hassas bilgileri ifşa etmesini beklemiyor. Aksine, "sırlara" saygı gösteriliyor, sadece kaynağın verimli kullanılıp kullanılmadığı test ediliyor.
***
Simgesel yönü ağır basan bir diğer konu da TBMM'deki taburun varlığı. Her Meclis Başkanı göreve başladığında merak uyandıran bu konuda acaba adım atılacak mı?
Soruya yanıt verebilmek için hem taburun fonksiyonuna hem de TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in icra tarzına bakmak yeterli.
Meclis kampusundaki tabur, "koruma, tören ve nöbet" yönüyle ön plana çıkıyor. Esasen, Meclis'in giriş-çıkış kapılarında polis var. Asker, gece nizamiyede duruyor. Bu rol pekala polis tarafından da yerine getirebilir. Meclis'in nöbet tutulan noktalarındaki özel kıyafetli askerler sembolik olarak korunabileceği gibi bu görev de polise bırakılabilir.
Törenlere gelince... Cenazelerde polis mangası bulunuyor. 1 Ekim'de yeni yasama yılı başlarken, Cumhurbaşkanı konuşma yapmak için Meclis'e gelirse tören birliği karşılamada bulunuyor. Bu birlik, 29 Ekim törenlerinde de yer alıyor. Bunun dışında yabancı ülke başbakanları ile Genelkurmay'a konuk komutanlar geldiğinde tören birliği Meclis'ten geliyor.
Özetle, Meclis'i korumaktan ziyade "kollama" misyonunu sürdüren, sınırlı sayıda törende görünen taburun, Meclis içindeki gerekliliği gözden geçirebilir.
Meclis Başkanı Çiçek, "Taburun kaldırılması" diye ifade edilen kararı hemen verir mi? Tanıdığımız kadarıyla Çiçek, Yüksek Askeri Şûra'nın dumanı tüterken, asker, sistematik önlemlerin hedefi olduğunu ileri sürerken hemen adım atmaz. Lakin taburun geleceği için yılsonuna varmadan, devlet içi istişare mekanizmalarını da işleterek kırmadan dökmeden normalleşme sürecinin gereğini yapar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA