Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Gül'den ekonomi dersleri

Viyana'da, Sultan V. Mehmet Reşat döneminde (1916) satın alınan tarihi büyükelçilik binasındayız. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le AB'nin geleceğini ve Türkiye ekonomisini konuşuyoruz. Sohbeti, Büyükelçi Ayşe Sezgin açıyor ve "Şu anda AB'de imalat sanayisi büyüyen iki ülke var. Almanya ve Türkiye" diyor.
Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Gül, bamteline dokunuyor:
"Türkiye'nin savunma ve dış politikasını sürdürebilmesi imalatçı ülke olmasına bağlı. Bu noktada mesafe kat ettik. Ama ara malı üretimine de odaklanmalıyız. Daha paslanmaz çelik üretemiyoruz. Geçenlerde yeni temelini attık. 'Türkler asker millettir' denilir, yakın zamana kadar yerli silahımız bile yoktu. Yeni üretiliyor. Halihazırda 1 dolar ihracat için 82 cent ithalat yapıyoruz. Bu, ip üzerinde cambazlık gibi bir şey!"
Gül, tasarruf eğilimindeki yetersizliğe, cari açığa da hassas. Alınan önlemleri de dikkatle izliyor.

***

Cumhurbaşkanı, "yenilikçiliğe" özel önem veriyor. Patent sayısında ve ar-ge'de patlama beklediğini anlatıyor. "Bu alana son 5 yılda ciddi yatırım yaptık. Neticelerini alacağız" dedikten sonra, düne ilişkin garabete değinmeden geçemiyor:
"AB'nin 6. Çerçeve Programı'na 252 milyon Euro katkıda bulunmuşuz. Yararlandığımız tutar 60 milyon civarında. 74 milyonluk Türkiye 765 proje önermiş, 2.5 milyon nüfuslu Slovenya da aynı sayıda! Çünkü bir dönem YÖK, üniversitelere, 'TÜBİTAK programlarına katılmayacaksınız' diye yazı göndermiş!"
Gül, geleceğe dönük ümidini yeşerten örnekler de verdi:
* 7. Çerçeve Programı'na 363 milyon Euro aktaracağız. Yararlanma oranımız yüzde 123 olacak. Yani 500 milyon Euro'ya yakın proje desteği alacağız.
* Seyahatlerimde gençler görüyorum. Yanlarındakileri babaları sanıyordum. Meğer değilmiş. Hepsi kendi işinin sahibi. 100-200 milyon Euro ciro yapıyorlar.
* Türkiye'nin büyümesi "eğitimin kalitesinden" geçiyor. Burada öncelik "öğretmenlerimizde." İyi öğretmeniniz varsa sınıf 60 kişilik olsa bile öğrencinin ufkunu açar. Öğretmeniniz donanımlı değilse 15 kişilik sınıfa dahi katkı vermez.
***

Ve son husus, AB'nin hali... Cumhurbaşkanı, AB'nin er veya geç krizi aşacağı kanaatinde. AB'ye yönelik küçümseyici yorumları da hoş bulmuyor. Diyor ki:
"Özgüven iyi. Ama aşırı özgüven doğru değil! 2023'e kadar her yıl yüzde 10 büyüyerek AB'deki kişi başına milli gelirin yüzde 80'inine ulaşabileceğiz. Büyümemiz, onların ekonomisinin iyi olmasına da bağlı. Anahtar noktamız şu: 'Avrupa'nın engellerine takılmayalım. Bugünkü durumu fırsata çevirelim. Fasılların bütününü kendi içimizde gerçekleştirelim.' Sonrasına milletçe bakarız!"

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA