Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

İran nükleer tehdit ama İsrail değil mi?

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu'nun (TUSKON) "Yeni Öncelikler ve Yenilenmiş Ortaklıklar" konferansındayız. Kürsüde, John Podesta var. Konuşma başlığı; "ABD, Türkiye ve Küresel Zorluklar" olunca, Center For American Progress'in başkanının dilinde, ekonomiden ziyade bölge siyaseti ağırlık kazanıyor.
TUSKON, Podesta'yı "Obama'nın kabinesini tasarlayan adam" diye takdim ediyor.
Söylediklerinin özüne bakınca "Obama'nın beyaz vuran gölgesi" olduğunu zaten anlıyoruz.
Podesta, referandumu demokratik kontrol ve dengelerin güçlendirilmesi açısından "fırsat" diye değerlendiriyor; "Türkiye'nin içindeki bazı ayrılıklar, (daha çoğulcu bir toplum oluştukça) ortadan kalkacak" diyor.
Peki ya Türkiye-ABD ilişkileri? Bush'un 8 yıllık "ortaklık geliştiremeyen" döneminin restorasyonu sürecinden söz ediyor Podesta ve "kayıpları getiremeyiz ama kaldığımız yerden devam edip ilişkileri derinleştirebiliriz" diyor. Hatta AB ile müzakerelerin bu süreçten ayrı tutulmasına da vurgu yapıyor.
Ancak Podesta, "one minute" sürecinde İsrail'in tutumu konusunda son derece yanlı bir görüş savunuyor: "Tabii ki İsrail'in güvenliğinin korumasına önem veriyoruz çünkü zor bir bölgede..."
Bölgedeki gerginliğin tek kaynağı İsrail değil. İran'ın nükleer kapasitesini sorun eden ABD, neden İsrail'in, aynı bölgenin "huzursuz" olarak nükleer tehdidini kabul etmez?
Podesta'nın cevabı, Obama yönetiminin araç olarak diplomasiyi savaşa tercih ettiği yönünde. Fakat "İran kaygıları gideremedi" takıntısına vurgu yaparak; "Türkiye'nin Brezilya ile ortak girişimi ardından İran adım atmadı. İran buraya 1.2 ton uranyum gönderse bile elinde nükleer savaş başlığı üretmek için yeterli yakıt kalacak" diyor.
Kendisine "İsrail de aynı noktadan bakınca bölge için nükleer tehdit oluşturmuyor mu?" diye soruluyor. Obama'nın "aklının yarısı" diye takdim edilen Podesta'nın karşılığı; İsrail'in "bölgede kendi varlığının derdinde" ama İran'ın "bölge güvenliği için tehdit" klişesine dönüşüyor.
TUSKON Başkanı Rızanur Meral'in konuşması, Podesta'nın "Türkiye, ABD'ye daha açık destek vermeli" tezine cevap mahiyetinde: "Bölgedeki tansiyonları hafifletmede zaten devredeyiz ama ABD ile ilişkimizin önceliği ekonomiye dayanıyor."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA