800 milyar $ dış ticaret açığı veren ABD'nin, doları ihraç ürünü haline getirerek bu açığı kapama gayreti, dünyanın olduğu kadar, bizim de sorunumuz haline gelmeye başladı.
Öyle ki, sıfırcı Moody's Teyze, "sen dolar al, ben not vereyim" diyecek kadar nama yazılı ABD krizini, dolar üzerinden "hamiline" haline büründürme gayretinde.
Amerika, yabancı sermayenin sahip olduğu devlet ve özel sektör kâğıtlarını, doludizgin dolar basarak satın alıyor ve parasının değerini düşürüyor.
Bir bakıma, ülkesindeki yabancı sermayeye kapıyı gösterip, "gidersen, dolar değeri daha hızlı düşer, sen de verdiğinin çok azını geri alırsın" şantajı yapıyor.
1994, 1998 ve 2001 krizlerini "not kırarak" tetikleyen Moody's Teyze'nin "sen dolar al, ben de notunu yükselteyim" teklifini, çok iyi okumak gerekiyor.
Görünürde ihracatçımıza yarayacak bir sonuç doğursa dahi, Türkiye optimaline etkisini iyi hesap etmek lâzım.
G-20 Zirvesi'nde, ABD'nin "dolar basarak borç silme" gayreti, enine boyuna tartışılacak. Moody's Teyze'nin Çin ve Hong Kong'un kredi notunu yükseltmesi de, Türkiye'ye "zenginleşiyorsunuz, ha gayret!" gazı da hep aynı sürecin neticesi...
Benim ağırıma giden; ABD, dolar banknotları üzerinden krizini ihraç edip borcunu azaltırken, Moody's Teyze'nin bize akıl veriyor olması... Yemezler! Ama ne yazık ki yeniyor hâlâ..