Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Pahalı et karteli

İthalat kamçısı şaklayacak, fiyatlar düşecekti. Pahalı et karteli, "işten çekilme" silahıyla şimdi, "terbiyecilerini terbiye" etme cüretinde...
Kartelin işten çekildiği filan yok. Zaten ete veda beyanlarında "ileride kırmızı et ithalatı yerli üreticinin de üretim yapmasına elverdiği takdirde.." döneceklerini söylüyorlar. Meali; "bizi gümrüklerle koruyun" ki kârımız düşmesin...
Bir bakıma kendilerini "pahalı et nadasına" terk etmiş durumdalar. Yaptıkları, ette fahiş kârı korumak adına, pozisyon değiştirmek; besici şapkasını çıkarıp ithalatçı rozeti takmak. Bakanlık koridorlarında "çekilebiliriz" dedikoduları yayarak, bunun "panik havası doğuracağını" sanmaları da işin cabası...
İthalat kamçısının ette kalıcı çözüm doğurmayacağını biliyorduk.Yalnızca "geçici düzenleyici" etkisi söz konusuydu. Temel sorun, besili hayvan sayısının, nüfus artışının gerisinde seyretmesi...
Sığır başına düşen nüfusumuz; 7 kişi. Bu sayı koyunda 3.5, keçide 12 kişi. Fert başına milli geliri 15 bin dolara koşan bir ülkede bunların en az 2 katı iyileşme gerekiyor.
Peki bunu kim yapacak? Varlık sebebini ve görev tanımını Anayasa'nın 45'inci maddesinden alan Tarım Bakanlığı... İthalat kamçısı dışında enstrümanlar geliştirmeli. Sürdürülebilir ucuzluk için, ette dışa bağımlılığı azaltıp, üretimi yeterli kılmalı!..
Boşaltılan köyler, terk edilen meralar ve girdi fiyatlarındaki tırmanış nedeniyle besicilikten vazgeçilmesi, havyan varlığımızı kemirdi durdu.
Sığır başına düşen nüfus artınca da sahneye "pahalı et karteli" çıktı.
Bakanlık 2 önemli adım atmalı:
1- Hayvan hastalıklarından arınmış dünyanın 5 ülkesinden biri olma özelliğimizi korumak için ithalatta "materyal güvenliğine" aşırı önem vermek.
2- Şu anda TÜİK'e göre 10.9 milyon, Bakanlığa göre 12.7 milyon büyükbaş, 21 milyon koyun ve 5 milyon keçi sayısını artırırken hayvan ırklarımızı da ıslah etmek...
42 ilde 79'u ruhsatlı 75 faal hayvan pazarımız ve 10 hayvan borsamız var. Fakat bu üretim ve borsa yapımız, 81 vilayetimize yeterli değil.
Hayvansal gıdaların kalitesi kadar, yeterliliği ve erişilebilirliği sorunumuz var.
Hayvan başına elde edilen verim yükseltilmeli. Bunun için ziraat fakültelerimizin "sığır görmeden ayağına tarla çamuru değmeden" binlerce mezun veren yapısını sorgulamalıyız.
İşletmelerimiz küçük, ölçek ekonomisinden uzak ve teknolojiden mahrum.
Besiciliğin de süt sığırcılığında olduğu gibi teşviki şart!
Hayvancılıkta "tedarik ve değer zincirini" yeniden tanımayıp, kendi sosyo-ekonomik şartlarımıza uygulamalıyız.
Pahalı et karteli, başka türlü yok edilemez!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA