Davos'un bu yılki temasını "yeni gerçek için paylaşılan normlar" diye belirleyenler doğru yapmış. Yeni gerçek; "yükselen Pasifik Havzası" ve paylaşılan norm ise; Batı'nın "ekseninin" Doğu'ya kayması.
G-7 ülkelerinin dünya ekonomisini "belirlediği" yapılar, aslında son çeyrek yüzyıldır sallanıyordu. Gelişen piyasalar, G-20 ve benzeri tanımları oluşturan dinamizm, bu gerçeğin ifadesiydi. Fakat yeni gerçeğin adını koyan; küresel kriz oldu. Davos'taki 125 ülkeden gelen 2500 katılımcı huzurundaki "ritüel", bu adın tescili yalnızca...
Zihni, G-7'ye sıkışıp kalanlarımızın, kürede olan biteni anlamak bir yana, izlememişliği; yaşananları "Türkiye'nin ekseni mi kayıyor?" endişesiyle dillendiriyor.
Oysa olan biten, Batı'dan Doğu'ya kayan "güç ekseni" ve bu yeni yapıya göre akıllılarımızın pozisyon almasıydı. Hayata bakış merceği anlamında paradigmaların kırılma noktasında, kısa bir süreliğine herkes, aynı çizgide buluşabilir. En gelişmiş ülke ile vasat olanı, aynı "start" çizgisinde görebilirsiniz.
Yeni Gerçek; güç kayması olunca, bunu kavrayabilen ve bu "yeni yarına" uyum becerisi gösterenler, ön sıraya geçecek. Diğerleri, ister ulus devlet olsun ister bizdeki gibi dinozorlaşan şirket, kurum ve kafalar olsun, ne olduğunu anlamadan gömülecekler. Kitabei sengi mezarında; "oysa ne güzel gidiyordu" yazdırarak...
Dünya Ekonomik Forumu'nda yalnızca Euro ya da AB'nin değil, yaşlanan ve yavaşlayan Avrupa'nın geleceği tartışılırken, kriz sonrasına dair bir vizyon veya yürüme planı olmayanların tökezleyeceğini anlıyoruz.
Davos'taki ülke sözcüleri ve uzmanların söylediklerini didiklerken, satır aralarındaki ortak payda da netleşiyor: Bana göre küresel kriz, 65 milyon yıl önce dünyaya düşen meteora benziyor. Bu yeni dünyaya uyum gösteremeyen dinozorlar yok olurken, küçük ve güçsüz dahi olsan uyum becerisi gösterenler hayatta kalabilecek.
Bu açıdan bakınca, akıllı ulusların uyum gayretleri, daha net anlaşılıyor.
Benim anlamadığım; ekonomik gücün Batı'dan Doğu'ya kaydığı bu geçiş sürecinde, yeni gerçek konusunda en küçük fikri olmayan yerli dinozorlarımızın gaflet ve rehavetidir.
