MHP seçim bildirgesine; Yükselen Ülke Türkiye Sözleşmesi adını takmış.
Sözleşmenin ekonomi faturasına bakıyoruz. Görünen, CHP gibi MHP'nin de ortada bir ekonomi programı olmadığı gibi, vaatlerin gerektirdiği "kaynak yaratılması" çalışılmamış.
GAP, "en stratejik öncelik" diye tanımlanmış ve kaynaklar faslı da "sağlanacaktır" açıklamasıyla yetinilmiş.
Kişi başına gelirin 19 bin $, toplam çalışan sayısının 28 milyon, ve "MHP'nin iktidar bölgesi" diye tanımlanan 2019-2023 yıllarında dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi olmak...
Birkaç detay verelim; Yıllık %7 büyüme, kayıtdışıyla mücadele, milli güvenliği tehdit etmeyecek yabancı sermayeye kolaylık, özelleştirmede halka arz yöntemi, KİT'leri, köprü, otoyol ve barajları satmamak, ekonomi, bilgi bakanlıkları kurmak...
MHP, CHP'nin ayda 600 TL ödeme vaadini, 300 liralık aile yardımına dönüştürmüş; Bunu da "Hilal kart" ile hayata geçirecek. Bu harcama kartı, ikamet edilen semtteki esnafta geçerli olacak.
Asgari ücretin vergi dışı bırakılması, emeklilere kış yardımı, çiftçiye ucuz elektrik, tarım desteklemesini milli gelirin %1.5'iyle sabitlemek, ÖTV ve KDV oranlarını yarıya düşürmek...
Liste; uzayıp gidiyor. Kaba bir hesapla CHP'nin vaatlerinin toplam 20 milyar liralık ek kaynak ihtiyacı, MHP vaatleriyle 73 milyar lirayı aşıyor.
Bu vaatleri hayata geçirecek projeleri ve 30 milyar liralık ilave kaynağın nasıl yaratılacağı soruları akla geliyor. Bu iki temel soruya MHP Seçim Bildirgesi'nde cevap bulamadım. Proje kelimesini yalnızca "GAP en öncelikli stratejik yatırım" ifadesinde gördüm.
Kaynak için "73.5 milyar lira sağlanacaktır" ifadesi dışında bir kayıt yok. Vergiler iniyor, özelleştirme sınırlanıyor, ihracattaki AK Parti'nin 500 milyar $'lık hedefi 200 milyar $'a geriletiliyor.
Bu durumda kaynak yaratmak için aklıma yalnızca "MHP'nin banknot matbaasını gece gündüz çalıştırıp para basmak" dışında bir yol gelmiyor.