Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Vize getirmek Dize getirmek

Avrupa'ya çuvaldızdan önce iğneyi kendimize batıralım.
1- Bu bize belasını biz koyduk ve yine biz kaldırabiliriz. Biz koyduk zira bu işte ne bize gıcık olan Merkel'in ne de üyeliğimize kökten karşı olan Sarkozy'nin suçu var. Bunu bizzat bizim başardığımızı(!) biliyor muydunuz?
1970'lerin sonlarında Başbakan Süleyman Demirel'in "kararlılığı" ve Bonn Büyükelçisi Vahit Halefoğlu'nun "gayreti, sayesinde(!) bugün, vatandaşımızı AB'nin vize edepsizliğinin kurbanı haline getirdik.
O dönemde "teröristi, dincisi kaçmasın" kaygısıyla zaten kendi insanımıza "çıkış vizesi yasağı" koymuştuk. 3 yılda 1 yurtdışına çıkış ve 200 $'lık harcırah için Ankara'dan karar bekler durumdaydık.
Üstüne üstlük, "teröristimizi almayın" ricasıyla Almanya'yı ikna için çalıştık. Yoğun gurbetçi akını ve siyasi iltica yolunu istismar edenler yüzünden zaten tedirgin Almanya, bu isteğimizi seve seve yerine getirdi. Ardından domino etkisiyle bütün Avrupa tarafında vizelendik. O sıralar AB ile tek ilişkimiz Konsey üzerindendi ve Türk delegasyonundan Bülent Akarcalı'nın gayretiyle 1985'te "Türk vatandaşlarına uygulanan vizenin kaldırılması" kararı çıkarttık. Fakat bu kararın ardında durmadık. Bugüne kadar geldik.
2- Vize konusunda samimiyet sorunumuz var.
Bizler, vize edepsizliği karşısında ne gibi tedbirleri geliştirebileceğimizi masaya yatırmadık. TOBB, TİM, TÜSİAD, İSO, İTO benzeri STK'ların böyle bir derdi yok zira yöneticilerinin cebindeki pasaportun rengi, vizeye karşı bağışıklık taşıyor; Yeşil!.. Batı'nın kendilerine sağladığı "vizesizliği", bir imtiyaz gibi kullandıklarını dahi savunanlarımız mevcut.
3- Dün Strasbourg'da toplanan Türklere Schengen Vizesi konulu toplantılara AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış katıldı. "Derhal kalksın" kararının çıkması, AB üyeliğimiz kadar ileri tarihe varabilecek. Kısacası kısa vadede umut yok.
Oysa 1 milyon 300 bin KOBİ'nin patron yönetici ya da çalışanı, vize zulmünün dilsiz kurbanları konumunda. Zira odaları da meslek örgütleri de vize mağduru girişimcimize sahip çıkmıyor. O halde geriye kalan tek şey, misillemedir ve Avrupalı işadamlarına vize koymalıyız. Hem de derhal!
Bu vizeleri biz koyduk, kaldırılması için gereken "kırılmayı" da biz yapabiliriz ancak. Bu kırılma, vize koymaktır. Başka türlü dize gelecekleri yok bunların...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA