Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Yoksulluk yoksunluk

Yoksulluğu yok etme çabası, nihayet "başarı" düzeyine geldi ve bu tanıma girenlerin oranı, %1.62 düzeyine indi. Eski ezberiyle bu iyileşmeyi küçümseyenler çıkacaktır. Böylelerinin etrafımızdaki coğrafyaya göz gezdirmelerinde fayda var.
Bütün mutluluklar birbirine benzer... Oysa her mutsuzluğun kendine has öyküsü vardır. Aynı şey yoksulluk için de geçerli... Afrikalı bir yoksulu anlayabilirsiniz. Neticede "yoksuldur" veya temel ihtiyaçlarını karşılayacak imkânlardan asırlardır "yoksundur."
Hint fakirini de bilebilirsiniz. Kast sistemine bakıp, dededen fakirliği görebilirsiniz. Amerikalı "homeless" yoksulu da anlarsınız. Zenginliğin taşrasına düşmüş, evsiz barksız, sistemin atıklarına muhtaçtır.
Çin'deki yoksul, "günde 1 dolardan düşük" geliri tanımlar, bildik bir yoksulluk türüdür. Türkiye'de yoksul olmayı da tanımlayabilirsiniz. Bu tanım zaten yapılmışsa toplumun yoksul kesimine kaynak aktarmak, orta direği güçlendirmek ve sosyal politikalar uygulayarak yoksulluğu azaltabilirsiniz. Nitekim bunu yapıyoruz.
Bugün "sosyal devlet" kurumlarını kaybeden veya zayıflatan kriz yüzünden Avrupa, bu yeni tür yoksullukla yüzleşmeye başladı. Geleneksel yoksul, yoksunluğuyla ne yapacağını bilir. Zira hayatta kalma repertuarı geniştir ve yoksunlukla baş etme pratiği vardır.
Yeni yoksul, yoksunluğuyla ne yapacağını bilmez, bilemez. Zira pratiği yoktur. Elinde avucunda ne varsa kaybedip, "zengin"likten, "dibe" vurmuştur. Küresel krizin pençesinden bir türlü kurtulamayan müreffeh(!) Avrupa'nın "sosyal tsunami" tehdidi de zaten bu yeni yoksul sınıfıdır.
Yoksulluk ile yoksunluğu karıştıranlar Avrupa'nın mülteci siyasetine baksa iyi olur. Bir de 1300 liralık asgari ücrete itiraz eden işverenler okusun bu yazıyı...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA