Bütün paydaşların ortak çıkarlarının gözetildiği bir ekosistem...
Enerji konferansında Bakan Albayrak'ın altını çizdiği hayati konu... Zira her toplum dinamizmini dayandıracağı enerjiye ihtiyaç duyar ve küredeki çatışmaların arkasında yatan temel unsurların başında geliyor enerji.
İstanbul'un ev sahibi olduğu ve küresel aktörlerinin yer aldığı konferans ile dünyaya aktarmak istediğimiz, bu işi bütüncül yaklaşımla ele almanın ve herkes için en iyi ortak çözümün enerji üzerinden bulunabileceği gerçeğidir.
Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vurguladığı gibi 3T ile karar masasındadır. Bu 3 T; (T) edarik, (T)ransfer ve (T)üketim kelimeleriyle şekilleniyor. Petrolün veda çağında alternatif enerji kaynaklarının geliştirildiği bu dönemde çatışmaların özündeki negatif enerjiyi bertaraf etmek, herkes için kazan/kazan formülünden geliyor.
Yeni ufukları kucaklamak istiyorsak, enerjinin herkes için gerekli ama bir o kadar da dağılımının adil olması şarttır. Enerji dünyasının kucaklanmasında üstlendiğimiz rol, sorunlu coğrafyadaki çatışmalara kalıcı çözüm getirmek için fırsatlar barındırıyor olabilir. Biz de zaten bunları belirgin kılmak, açığa çıkarmak için gayret ediyoruz.
Barış ve kalkınma yapıcı unsur olarak enerjinin kullanılmasına mecburuz da... Giderek birey bazında bağımlılık sergilediğimiz enerjiyi ucuza, güvenli ve sürdürülebilir üretirken üzerinde yaşadığımız gezegene karşı sorumluluklarımızı ihmal etmiyoruz.
Ülke olarak enerji konferansına yalnızca ev sahipliği yapmıyor, aynı zamanda üzerimize düşen yükümlülüklerimizi yerine getiriyor, kalıcı barış için dünyanın ihmal edegeldiği bir konuyu, barışın enerjisini tartışmaya açıyoruz.
İlkine, 1997 Houston zirvesine katıldığım konferansta gelecek için anlatıların çoğu bugün hayatımızda...
İstanbul'daki zirvede geleceği kuşatmak adına ortaya çıkacak fikir ve projeler de önümüzdeki on yılları tanımlayacak. Barışın enerjisi, bunlardan biri olacaktır.