Düşünsenize!.. Bizler bir şey hesaplarken bazılarımız ise harcanan vakte gülüp geçiyor. Biz 'a' derken onlar 'z' diyor. Evet, zaten zeki ve hiperaktif olmak böyle bir şey. Onların bir kısmı da "Benim a diyenlerin içinde ne işim var" diyor.
Haklılar!
Aslında onlar da engelli. Biz başka boyutta, onlar başka boyutta. Adamdan zekâ fışkırıyor, biz ise onları yoğurt yedirerek ya da ilaçla uyutuyoruz. "Nereden çıktı bu konu" diyeceksiniz...
Avrupa Şampiyonası'nda atletlerimiz 3 altın 1 gümüş madalya aldı. Çok sevindik. Hatta suyunu çıkardık, eleştirir olduk. Yıllardır davranış koçluğu yapan psikolog Betül Bilgen aradı... Bilgen'e kulak verelim: "Zekâ fışkıran enerjik çocuklarımızın bir bölümü bilgisayarın başında içe kapanıyor. Bir kısım çocuklarımız maddi imkânsızlıktan hedefine ulaşamıyor. Çocuklarımızı sosyal açıdan yönlendiremiyor, enerjilerini spora dönüştüremiyoruz. Geleceğin şampiyonlarını yetiştiremiyoruz. Oysa tıpkı yatılı bölge okulları gibi spor okulları açmalıyız. Hiperaktiviteyi spora ve madalyaya dönüştürmeliyiz."
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun dikkatine sunalım.