Önceki yazımızda, "Kardemir'e dikkat!
Metal fırtına geliyor" dedik.
Telefonlar durmadı. Çünkü Kardemir'deki büyük oyunda perde açılıyor.
İşin içinde yok, yok...
Cumhuriyet'in ilk demir çelik fabrikasının "acıklı" öyküsü içimi acıtıyor. Ne yazık ki, şirket ele geçirme operasyonlarını iyi izlemiyor, filme bakar gibi olan biteni seyrediyoruz!..
Oysa bu şirketin çalışanları, 16 yıl önce müthiş bir başarıya imza attı.
Devletin, "kara delik" diye gözden çıkardığı Kardemir'e işçisi sahip çıktı. Ekmeğine, makinesine, yönetimine ve bağlı olduğu Çelik-İş Sendikası'na kol kanat gerdi. İşçiler ve sendika, acımasız rekabet piyasasında dik durup, ayakta kaldı. İyi bir "iş, dayanışma ve örgütlenme modeli" sergileyince kitlelere umut oldular.
Zonguldak, İskenderun, Sivas, Eskişehir ve Bilecik, modele gözünü dikti. TMSF, modeli yakından inceledi.
Karabük kazandı, esnaf başarıdan yararlandı. Göç veren il göç almaya başladı. Kardemir, yıllarca üretemedi, satamadı, maliyet tutturamadı. Şimdi üretiyor, satıyor, maliyeti kurtarırken, "Yönetim krizi ve paylaşım savaşı" yüzünden yine ortada kalmak üzere.
Önceden mali külfet ağırdı, bugün nimetler paylaşılamıyor.
***
Siyasetçi, bürokrat, yerel yönetici, sendikacı, haddeci, tüccar, imar rantı peşinde koşan
organize sanayici oyunda yerini almış.
Peki, ne oldu da bu model arıza yaptı?
Neden belli! Kardemir'de tüccar el altından bir piyasa kuruyor, makul ölçülerde herkesle paylaşıyordu. Bu zorunluydu. Eğer bir piyasa varsa, burada en iyi kararı tüccar verir.
Sendika bunu yapamaz. Fabrikanın işleyişinde
algı ve radar sistemini tüccar görüyor, karşılığını da alıyordu.
Haddeci de yararlanıyordu,
nakliyatçı da...
Ancak tüccarın el altından yaptığı işlev, özelleştirmenin başından bu yana yönetimde yer alan iki haddecinin farklı bir yolculuğa çıkmasıyla kesildi!
Yıllarca işletmelerini teminat gösterip bankalardan kredi kullanan Kardemir, 2005'te yönetimdeki iki haddecinin verdiği özel teminatla kredi çekti.
Parayı veren düdüğü çalıyor.
Teminatı veren uyanık ikili,
"Kardemir'in ürettiği malın yüzde 50'sinde alım önceliği bizde olacak" diye kestirip attı. İşte olan oldu, kıyamet koptu. İki kişi köşeyi döndü, tüm kent kaybetti!
30 haddeciden 15'i mal alamadığından kepenk indirdi, 15'i can çekişiyor.
Bu kavgayı sakın küçümsemeyin!..
Zira rant peşindeki 2 kişi, kentte yaşayan 110 bin kişinin kaderiyle oynuyor.
Merak ediyorum, Karabük milletvekilleri bu kavga hakkında ne düşünüyor?