Büyüme, Türk ekonomisinin bir numaralı yapısal sorunu. Büyümeyen Türkiye hiçbir sorunu çözemez. Nefes alamayız. Büyüme deyince aklımıza ya kriz yılları geliyor ya da hızlı büyüme. Yüksek oranlı ve kesintisiz büyümeye aç bir ülkeyiz. Yerli tasarruf havuzlarımız iş, aş yaratmaya yetmiyor. Bir süredir küresel tasarruf havuzlarından beslendiğimiz için büyüme, yüksek oranlı cari açık üretiyor.
2013'te yüzde 2 ile 4 arasında büyüyeceğiz...
Böylece Hindistan, Çin ve Brezilya'dan ayrışacağız. Batı kapitalizmi büyük bunalımı aşamadı ama Çin, Hindistan ve Afrika aslanları emtia piyasasından mal çekiyor. Hindistan'da tek öğün yemeğe talim eden 300 milyon aile iki öğün yemeğe başladı... Ekonomimiz hasta değil ama tam da iyileşemedik. Bölgesel liderliğe soyunan bir ülke olarak yüksek büyüme, yüksek cari açık ve nitelikli finansmanla asgari 30 yıl, kesintisiz yüzde 7 büyümek zorundayız.
Başka türlü arızalı demokrasiden kurtulma şansımız var mı?

***
Türkiye'nin iki önemli gelir kalemi var.
İkisi de yeterince katma değer yaratamıyor. Biri turizm, diğeri de ihracat.
Katma değer yaratmak için Türkiye'nin genç, vasıflı ve entelektüel birikimini harekete geçirmesi şart. Fakat bunu bir türlü tartışmıyoruz bile. Yıllardır türbanı, şimdi de okullarda nasıl giyineceğimizi konuşuyoruz. Oysa bu şekil tartışmalarının yarattığı çıkmaz sokaktan bir an önce kurtulmalıyız.
İhracatımızın yarısını AB'ye, yarısını Ortadoğu'ya yapıyoruz. 2013'te AB pazarı kırmızı alarm vermeye devam edecek. Ortadoğu'da pazarı kaybetme riski ile karşı karşıyayız. Suriye ve Irak'ta esen savaş rüzgârı halkı ürkütüyor. Kendini yenileyemeyen ihracatçılarımızı zor günler bekliyor. Hedefleri değer yaratmak, misyonları inovasyon olmalı.
***
Peki, turizmde durum ne?
54 sektörü sırtlayan, kazandığı her 100 doların 97 dolarını Hazine'nin kasasına koyan turizm sektörü konaklama ve ulaşım altyapısı dahil 25 yılda 35 milyar dolarlık yatırıma imza attı. Resmi rakamlara göre 2.5 milyon, kayıtdışı dahil 5 milyon insana iş yaratıyor. BM, küresel dünyanın bir numaralı sorunu sayılan yoksulluğu aşmak için turizmi adres gösteriyor.
Türk turizmcisi özkaynakla yatırım yaptı. Kendine özgü işletmecilik ve yönetim anlayışı geliştirdi.
Dünya Turizm Örgütü, OECD ve Dünya Turizm Seyahat Konseyi, şimdi bu modeli dünyaya örnek gösteriyor.
Önemsiz mi? Bundan böyle kamu ya da özel şirketlerimiz bu anahtarı ellerinde tutmalı ve her kapıyı açmalı. Çünkü, 750 bini belgeli, 1 milyon yatak kapasitesiyle bölgenin konaklama üssüyüz.