Yeni yıla girerken, yağmur gibi yağan trafik cezalarını hatırlıyorsunuz, Tam 2.5 milyon kişiye habersiz ceza kesilmişti. Yani cezalar gıyabında yazılmıştı.
Trafik kurallarını ihlalden kesilen bu cezalar karşısında insanlar nereye başvuracağını bilmiyordu. Tek kelimeyle vatandaş çaresizdi. Anladığım kadarıyla da büyük bir kitle bu çaresizliğe boyun eğerek cezayı ödedi.
Peki bu hukuki miydi? Bir kişiye gıyabında ceza kesilebilir miydi?
Şimdi elimde bir mahkeme kararı var. Sanıyorum bu konuda alınmış ilk karar. İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi bu kararı iptal etti.
Avukat Erhan Özkan'ın başvurusu üzerine mahkeme aldığı kararda aynen şöyle diyor: "Trafik suç tutanağının araç plakasına göre ve sürücünün gıyabında düzenlendiği ve dolayısıyla tutanakta sürücü imzası bulunmadığı anlaşılmakla, mahkememizce de itirazın reddini gerektirir bir delil bulunmadığından, ceza tutanaklarının iptaline karar verilmiştir."
Bu ne anlama geliyor? Sorunun cevabını Avukat Erhan Özkan veriyor: "2.5 milyon insana ceza kesilmişti. 2004 yılının nisan ve haziran aylarında cezayı kestiler, pul parası olmadığı için tebliğ etmediler. Sonra para ayrılınca 2005'in başında tebliğ ettiler. Burada önemli olan hukukun nasıl uygulandığı. Trafik polisi böyle bir ceza uygulayamaz. Gıyabında ceza olmaz. Bu hukuka aykırı. Ben vatandaşların bu cezaları ödememesini isterdim. Devletin yaptığı tam olarak hukukun arkasına dolanmak anlamına geliyor. Geçenden beş akçe, geçmeyenden on akçe aldı. Mantık bu. Hukuk yanlışlığı düzeltti."
Peki şimdi ne olacak? Cezayı ödeyen vatandaşlar ne yapacak? Devlet, hukukun kararını nasıl uygulayacak, ödeyen ödediğiyle mi kalacak?