Bakırköy Belediyesi'nde 'vicdanları' sızlatan bir uygulama son beş aydır kamuoyunun gözü önünde yaşanıyor. Bu sürede, ne belediye kendi içinde bir çözüm üretti, ne de bu ülkenin yetkili kurumları 'Böyle şey olur mu?' diye soru sordu.
Oysa toplumları ayakta tutan en önemli şeylerden biri 'adalet' duygusudur. Eğer bu duygu zedelenirse o toplumda huzur ve güveni sağlamak ciddi anlamda zorlaşır.
Şimdi Bakırköy'de yerel yönetimle halk arasında bu anlamda toplumun 'adalet duygusu'nu sarsan bir 'güven' bunalımı var. Güven bunalımını yaratan ise Müfettiş Tayfun Güngör'ün 'Bakırköy Hayvan Barınağı'na sürülmesi olayı.
Soruşturma talimatı Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen'den geliyor. Görevi Tayfun Göngör'e veren ise Teftiş Kurulu Müdürü ve Başkan Yardımcısı Aykut Çeliker.
Araştırılması istenen ise, Sağlık İşleri Müdürlüğü'nde görevli Dr. Aziz Aryavuz olayı..
Müfettiş Tayfun Güngör, 30 sayfalık bir rapor yazdı. Raporda 'evrakta sahtecilik' tespit eden Müfettiş Güngör, Bakırköy Belediye Başkanlığı'nda görevli eski Sağlık İşleri Müdürü Dr. Nilüfer Demirtaş, Sağlık İşleri Müdürü Sabahat Ural Yıldırım, Personel Müdürü Yaşar Aydoğan, Başkan Yardımcısı Akif Mahmutyazıcıoğlu ve Teftiş Kurulu Müdürü, aynı zamanda Başkan Yardımcısı Aykut Çeliker hakkında soruşturma açılmasını istedi.
İşte müfettiş Tayfun Güngör'ün başına ne geldiyse bu soruşturma talebinden sonra geldi. Güngör, aslında baltayı taşa vurmuş, karşısına sadece birkaç doktoru değil, siyasileri de almıştı.
Ve o günden sonra müfettiş Tayfun Güngör rahat yüzü görmedi. Önce soruşturduğu başkan yardımcılarından birinin emrine verildi. Ardından Bakırköy 'hayvan barınağı'na 'müfettiş' olarak atandı. O da yetmedi, 'Sen misin bizi soruşturan?' denilerek hakkında tam 15 soruşturma açıldı.
Peki bu olay nerede yaşanıyor?
'Sosyal demokratlar'ın yönetimde olduğu Bakırköy Belediyesi'nde.
'Önce insan' diye yola çıkıp, 'önce insanı' sürgüne yollayan bir zihniyetin hâlâ sosyal demokrat olması şaşırtıcı değil mi?